Kanal D izle Star Tv izle Atv izle Show Tv izle Fox Tv izle TRT 1 izle NTV Spor izle Kral Tv izle A Haber izle Tv8 izle NTV izle CNN izle Samanyolu izle Tjk Tv izle Yumurcak Tv izle
registerRegister.com en eski alan adı kayıt firmalarından bir tanesi.Sunduğu servislerin kalitesi tartışılmaz.Ancak fiyatları piyasaya göre biraz tuzlu diyebiliriz fakat , 1.kalitede bir hizmet veriyor.Birçok yüksek derecede iş yapan web siteleri buradan kayıtlı.

Türkiyeye göre fiyatları biraz pahalı olsa da indirim kuponlarını kullanarak daha ucuza domain alabilirsiniz.

İşte indirim kuponlar:

Bu indirim kuponları domain indirim kuponlarının paylaşıldığı http://www.domainpromocodes.com/promo-codes/register-com/ izni alınarak listelenmektedir.Güncel kuponlar için linki ziyaret ediniz.

Save 25% on .Com registrations / .com domainlerinize %25 indirim



Get 25% off your entire shopping cart /herhangi bir alışverişinizde %25 indirim



Get your domain and e-mail for 9.99$ /Domain+e-mail 9.99$ a



Linki takip ederek gitmeniz gerekiyor.Görünen kodu girmenize gerek yok.link sizi promosyon sayfasına götürecek.

First year free domain at orders 2 years or more /iki yıllık ve üzeri kayıt olunan domainlerinizin ilk yılı ücretsiz.



15% off the entire shopping cart order / tüm alışverişlerinizde %15 indirim



Get a Custom Website Today and save $100 / özel website tasarımlarınızda 100$ indirim



Get SSL Certificates for 25% off for a whole year /ssl sertifikalarınızda %25 indirim





Kuponları nasıl kullanacağım?

1-Kuponun üzerine tıklayınız.

2-Tıkladıgınızda kupon otomatik olarak kopyalanır ve sizi promosyon sayfasına götürür.

3-"check out" ödeme sayfasına geldiginizde ctrl+v yada yapıştır ile kodu "promotion code" "promo code" yazan yere yapıştırınız.
feedburnerEğer sizde aboneliğinizi FeedBurner ile yakıyorsanız bu eklenti tam size göre ! Ziyaretçilerinizin hoş bir görünüm ile sitenize abone olmaları bu eklenti ile mümkün. Benim sitemde de mevcut fakat ben görselliği 2. plâna attığım için yeni temam da bunun gibi görseli yüksek bir şey yapmadım . Bu eklentiyi kullanabilmek için bir css ve birde FeedBurner'ın bize vermiş olduğu abonelik kodu gerekecek.



Birçok sitede mevcut olan bu eklentiyi bugün sizlere anlatacağım. Eğer anlatımı dikkatlice takip ederseniz sorun olacağına inanmıyorum.İsterseniz hemen anlatıma geçelim:



Her zaman ki gibi Blogger hesabımıza girip "Yerleşim/HTML'yi Düzenle" sekmesine gelip "Widget Şablonlarını Genişlet" tikini aktif hale getirdikten sonra </b:skin> kodundan önce şu kodları yapıştıralım:



.enews {
background: #FFFFFF url(http://i48.tinypic.com/e7hrgp.gif) top right no-repeat;
margin: 90px 0px 10px 0px;
padding: 5px 5px 10px 10px;
border: 1px solid #C0C0C0;
}

/************************************************
* eNews Subscribe *
************************************************/

#subscribe {
margin: 10px;
padding: 10px 0px 5px 0px;
overflow: hidden;
}

#subbox {
background: #FFFFFF url(http://img503.imageshack.us/img503/7554/searchbar.png) repeat-x;
width: 400px;
color: #222222;
font-family: Arial, Tahoma, Verdana;
padding: 3px;
margin: 5px 5px 0px 0px;
border-top: 1px solid #666666;
border-left: 1px solid #BBBBBB;
border-right: 1px solid #BBBBBB;
border-bottom: 1px solid #EEEEEE;
}

#subbutton {
background: #222222;
color: #FFFFFF;
-moz-border-radius: 3px;
-khtml-border-radius: 3px;
-webkit-border-radius: 3px;
font-family: Arial, Tahoma, Verdana;
font-size: 11px;
font-weight: bold;
text-decoration: none;
margin: 0px;
padding: 2px 3px 2px 3px;
border: 1px solid #222222;
}

#submit {
background: #222222;
color: #FFFFFF;
-moz-border-radius: 3px;
-khtml-border-radius: 3px;
-webkit-border-radius: 3px;
font-family: Arial, Tahoma, Verdana;
font-size: 11px;
font-weight: bold;
text-decoration: none;
margin: 0px;
padding: 2px 0px 2px 0px;
border: 1px solid #222222;
}

#author, #email, #url {
background: #F7F7F7 !important;
color: #222222;
font-size: 12px;
font-family: Arial, Tahoma, Verdana;
margin: 0px;
padding: 4px;
border: 1px solid #F0E4E4;
}

#comment {
background: #F7F7F7 !important;
color: #222222;
font-size: 12px;
font-family: Arial, Tahoma, Verdana;
margin: 5px 0px 5px 0px;
padding: 4px;
border: 1px solid #E6E6E6;
}


Bu kısmı geçtikten sonra en önemli noktaya geliyoruz. Her şeyden önce bu eklentiyi blogunuzun neresine koymaya karar vermelisiniz. Diyelim blogunuzda sağ tarafta "İzleyiciler" eklentisi var ve siz bu abonelik kutusunu İzleyiciler bölümünün hemen altına koymak istiyorsunuz o halde CTRL+A tuşuna basıp daha sonra da CTRL+F tuşuna basarak arama kutusuna "İzleyiciler" yazmanız gerekecek. Sonra da vereceğim kodları İzleyiciler eklentisinin altına yapıştırırsınız. Yani demek istediğim sizin istediğiniz herhangi bir yere bu kodları yapıştırmanız gerekecek.Evet işte 2. kod satırı şu şekilde:





<div class='enews'>
<h4>Abonelik:</h4>
&lt;form action=&quot;http://feedburner.google.com/fb/a/mailverify?uri=EnesveBlogu&quot; , popupwindow\ );return true target=&quot;popupwindow&quot; onsubmit=&quot;window.open(\&quot; scrollbars=&quot;yes,width=550,height=100\&quot; http://feedburner.google.com/fb/a/mailverify?uri=&quot;EnesveBlogu&quot; method=&quot;post&quot; \&gt;
&lt;input style=&quot;background-color:#fff8af&quot; class=&quot;feedinput&quot; value=&quot;E-posta adresini girin:&quot; name=&quot;email&quot; type=&quot;text&quot;/&gt;&lt;input value=&quot;http://feedburner.google.com/fb/a/mailverify?uri=EnesveBlogu&quot; name=&quot;url&quot; type=&quot;hidden&quot;/&gt;
&lt;input value=&quot;Abone Olun...&quot; name=&quot;title&quot; type=&quot;hidden&quot;/&gt;
&lt;input value=&quot;en_US&quot; name=&quot;loc&quot; type=&quot;hidden&quot;/&gt;
&lt;input style=&quot;font-size:12px; background:#555555;color:#ffffff;border:1px #555555 solid;padding:4px;-moz-border-radius: 6px;-webkit-border-radius: 20px; &quot; value=&quot;Abone Ol&quot; type=&quot;submit&quot;/&gt;&lt;/form&gt;

</div>


Kırmızı renk ile gösterdiğim yerleri kendininiz Feedburner abone ismini kullanarak değiştirirsiniz. Umarım yararlı bir bilgi olmuştur.Yapamadığınız yer olursa her zaman için sormaktan çekinmeyin.
sayfa numaralandırma

Yine Blogger İpuçları Serisi ile devam ediyoruz arkadaşlar. Bugün, anlatımı birçok sitede mevcut olduğu halde herkesin yapamadığı bu eklentiyi yapıcaz inşallah.Benim blogumda da kullandığım üzere bu eklenti Wordpress bloglardan görülerek Blogger'a uyarlanmıştır. Yapacağımız bu sayfalandırma eklentisi bence herkesin blogunda olmasını istediği ve gerçekten olması gereken bir eklenti. Şimdi "Ben o kadar sitede gördüm yapamadım.Buda kesinlikle olmaz" diyen arkadaşlar olabilir. Haklılarda aslında.Ama ben bu eklentiyi tam tamına 4 farklı tema yükleyerek deneme blogunda hepsinde çalıştırdım. Şuda denediğim bloglardan 4 tanesi:



tema



Daha fazla deneyip size göstermek isterdim de insan bir yerden sonra bıkıyor. Hep aynı işlemler yani 4 tane de az değil bence.Bu eklenti o kadar kolayki size sadece iki kod vereceğim. Vereceğim bu iki kod ile inşallah sizlerde blog sayfalarınızda bu eklentiyi çalıştıracaksınız.Hazırsak hemen anlatıma geçelim:





Çok Önemli Not: Önceki yazımda da belirttiğim gibi blogumda smiley eklentisi kullandığımdan dolayı kodlar smiley olarak gözüküyor.Bunun için sayfa tam yüklenmeden tarayıcınızdaki "Durdur" ikonuna tıklayarak kodları çok kolay bir şekilde kopyalayabilirsiniz...



Her zaman ki gibi Blogger hesabımıza girip "Yerleşim/HTML'yi Düzenle" sekmesine gelip "Widget Şablonlarını Genişlet" tikini aktif hale getirdikten sonra </b:skin> kodundan önce şu kodları yapıştıralım:



.showpageNum a {
font-size:12px;font-weight:bold;
padding:5px 7px 5px 7px;
color:#006699;
border:1px solid #CCC;
-moz-border-radius:3px;-
webkit-border-radius:3px;
}
.showpageNum a:hover {
text-decoration:none;
padding:5px 7px 5px 7px;
color:#3C78A7;
border:1px solid #1584d9;
background:#f0f4f7;
-moz-border-radius:3px;
-webkit-border-radius:3px;
}
.showpagePoint {
background:#84bb01;
font-size:12px;font-weight:bold;
padding:5px 7px 5px 7px;
color:#fff;
border:1px solid #CCC;
-moz-border-radius:3px;-
webkit-border-radius:3px;
}
.showpageOf {
clear:both;
padding:15px;
text-align:center;
font-size:12px;
font-weight:bold;
color:#999;
margin:10px auto 10px auto;
}
.showpage a {
font-size:12px;font-weight:bold;
padding:5px 7px 5px 7px;
color:#006699;
border:1px solid #CCC;
-moz-border-radius:3px;-
webkit-border-radius:3px;
}
.showpage a:hover {
text-decoration:none;
}
.showpageNum a:link,.showpage a:link {
font-size:12px;font-weight:bold;
padding:5px 7px 5px 7px;
color:#006699;
border:1px solid #CCC;
-moz-border-radius:3px;-
webkit-border-radius:3px;
}


Burası işin en basit tarafıydı şimdi size bulmanız gereken ikinci kodu vericem.Ama burayı detaylı anlatmazsam yine yapamayanlardan olabilirsiniz ! O yüzden burayı daha dikkatli okumanızda fayda var.Şimdi yukarıdaki kodları yapıştırdıktan sonra CTRL+A tuşuna basıp </b:section> kodunu bulunca klavyenizden "Enter" tuşuna basıktan sonra şöyle bir kod bulmuş olacaksınız: (Resimle göstereyim)



Evet yukarıdaki resimde de görüleceği gibi siz "Enter" tuşuna basarak 2.section yani bölüme gelmiş olacaksınız. Yalnız resimde de görüldüğü gibi section kodunun altında div kodu olmasına dikkat edin. İşte </b:section> ile div kodunun arasını yine Enter tuşuna basarak açın ve o ara boşluk bölüme şu kodları yapıştırın:





<script type="text/javascript">

function showpageCount(json) {
var thisUrl = location.href;
var htmlMap = new Array();
var isFirstPage = thisUrl.substring(thisUrl.length-5,thisUrl.length)==".com/";
var isLablePage = thisUrl.indexOf("/search/label/")!=-1;
var isPage = thisUrl.indexOf("/search?updated")!=-1;
var thisLable = isLablePage ? thisUrl.substr(thisUrl.indexOf("/search/label/")+14,thisUrl.length) : "";
thisLable = thisLable.indexOf("?")!=-1 ? thisLable.substr(0,thisLable.indexOf("?")) : thisLable;
var thisNum = 1;
var postNum=1;
var itemCount = 0;
var fFlag = 0;
var eFlag = 0;
var html= '';
var upPageHtml ='';
var downPageHtml ='';

var pageCount = 5;
var displayPageNum = 5;
var upPageWord = 'Previous';
var downPageWord = 'Next';



var labelHtml = '<span class="showpageNum"><a href="/search/label/'+thisLable+'?&max-results='+pageCount+'">';

for(var i=0, post; post = json.feed.entry[i]; i++) {
var timestamp = post.published.$t.substr(0,10);
var title = post.title.$t;
if(isLablePage){
if(title!=''){
if(post.category){
for(var c=0, post_category; post_category = post.category[c]; c++) {
if(encodeURIComponent(post_category.term)==thisLable){
if(itemCount==0 || (itemCount % pageCount ==(pageCount-1))){
if(thisUrl.indexOf(timestamp)!=-1 ){
thisNum = postNum;
}

postNum++;
htmlMap[htmlMap.length] = '/search/label/'+thisLable+'?updated-max='+timestamp+'T00%3A00%3A00%2B08%3A00&max-results='+pageCount;
}
}
}
}//end if(post.category){

itemCount++;
}

}else{
if(title!=''){
if(itemCount==0 || (itemCount % pageCount ==(pageCount-1))){
if(thisUrl.indexOf(timestamp)!=-1 ){
thisNum = postNum;
}

if(title!='') postNum++;
htmlMap[htmlMap.length] = '/search?updated-max='+timestamp+'T00%3A00%3A00%2B08%3A00&max-results='+pageCount;
}
}
itemCount++;
}
}

for(var p =0;p< htmlMap.length;p++){
if(p>=(thisNum-displayPageNum-1) && p<(thisNum+displayPageNum)){
if(fFlag ==0 && p == thisNum-2){
if(thisNum==2){
if(isLablePage){
upPageHtml = labelHtml + upPageWord +'</a></span>';
}else{
upPageHtml = '<span class="showpage"><a href="/">'+ upPageWord +'</a></span>';
}
}else{
upPageHtml = '<span class="showpage"><a href="'+htmlMap[p]+'">'+ upPageWord +'</a></span>';
}

fFlag++;
}

if(p==(thisNum-1)){
html += '<span class="showpagePoint">'+thisNum+'</span>';
}else{
if(p==0){
if(isLablePage){
html = labelHtml+'1</a></span>';
}else{
html += '<span class="showpageNum"><a href="/">1</a></span>';
}
}else{
html += '<span class="showpageNum"><a href="'+htmlMap[p]+'">'+ (p+1) +'</a></span>';
}
}

if(eFlag ==0 && p == thisNum){
downPageHtml = '<span class="showpage"> <a href="'+htmlMap[p]+'">'+ downPageWord +'</a></span>';
eFlag++;
}
}//end if(p>=(thisNum-displayPageNum-1) && p<(thisNum+displayPageNum)){
}//end for(var p =0;p< htmlMap.length;p++){

if(thisNum>1){
if(!isLablePage){
html = ''+upPageHtml+' '+html +' ';
}else{
html = ''+upPageHtml+' '+html +' ';
}
}

html = '<div class="showpageArea"><span style="COLOR: #000;" class="showpageOf"> Pages ('+(postNum-1)+')</span>'+html;

if(thisNum<(postNum-1)){
html += downPageHtml;

}

if(postNum==1) postNum++;
html += '</div>';

if(isPage || isFirstPage || isLablePage){
var pageArea = document.getElementsByName("pageArea");
var blogPager = document.getElementById("blog-pager");

if(postNum <= 2){
html ='';
}

for(var p =0;p< pageArea.length;p++){
pageArea[p].innerHTML = html;
}

if(pageArea&&pageArea.length>0){
html ='';
}

if(blogPager){
blogPager.innerHTML = html;
}
}

}
</script>

<script src="/feeds/posts/summary?alt=json-in-script&callback=showpageCount&max-results=99999"; type="text/javascript"></script>




Eveeet bu iş burada biter :) Sizde artık bloglarınızda bu eklentiyi uygulamış bulunuyorsunuz. Kırmızı renkle gösterdiğim yerleri kendinize göre "İleri,Sonraki,Önceki" diye ayarlayabilirsiniz.Ve birde bu eklentiyi yapmayı başardıktan sonra dua ederseniz çok makbul geçer dostlar ;) Eğer sorununuz olursa yorum kısmından belirtebilirsiniz.
smiley

Bugün "
Blogger İpuçları Serisi" altında Blogger'a sorunsuz bir şekilde smiley eklentisinin nasıl yapıldığını anlatacağım.Biraz ara vermiştik ipuçlarına ama inşallah devamıda gelir.Çoğu blogcunun dert yandığı konular arasında bu smiley bizim tabirimizle "ifadeler". Ama bugün bu olayı aşacağız.Malumunuz benimde kullandığım ve vazgeçemediğim bir eklenti bu ifadeler eklentisi.Bu eklentiyi Tolga kardeşim yapmıştı bende biraz geliştirmek istedim. Bu eklentideki ifadeler yazılarınızda ve yorumlarınızda kesinlikle gözüküyor. Fakat (+)'sı olduğu gibi (-)'sisi de var bu eklentinin.Peki nedir o eksiler:



1.'si: Biraz geç yüklenmesi

2.'si: Kod yazmak istediğinizde kod yerine ifadelerin çıkması :P



Eğer bu iki problemi dert etmezseniz hemen anlatıma geçelim:



Blogger hesabımıza girip "Yerleşim/HTML'yi Düzenle" sekmesine gelip "Widget Şablonlarını Genişlet" tikini aktif hale getirdikten sonra </head> kodundan önce şu kodları yapıştıralım:







<script src='http://bloggerhosting.appspot.com/serve/enesilhan815.googlepages.com/Smiley.js' type='text/javascript'/>




Evet bu kodları ekledikten sonra şablonunuzu kaydedin ve çıkın.Artık yazılarınızda şu değerleri vererek ifade eklentisini aktif hale getirebilirsiniz.Birkaç ipucu:



değer



Bu ifadeler benim hoşuma gitmedi başka yokmuydu derseniz: Biraz kod bilginiz varsa verdiğim js dosyasını indirip mevcut resimleri şu ifadelerle değiştirebilirsiniz.Bu ifadeler tabii ki wordpress'in.Blogger'da henüz smiley olayı aktif değil belki ilerleyen günlerde böyle bir özellik gelebilir.İşte sevilen diğer smiley şu:



noktahhitam



Yukarıdaki  smileyide bu adresten indirebilirsiniz: http://enesilhan815.googlepages.com/NoktahHitam_Smileys.rar



Eklentiyi ben İE 8,Google Chrome,Mozilla Firefox 3.5 ve Opera 10.10 tarayıcıları ile test ettim.Hepsinde çok güzel bir şekilde çalışıyor.Kafanıza takılan bir yer olursa sorabilirsiniz ayrıca.
berber

Gerçekten bu berberlerin büyüleyici bir etkisi var.Ne zaman berbere gitsem acayip uykum gelir.Yaşadığınız çevre çok büyük değilse eğer hemen sizinde bir berberiniz oluveriyor tıpkı bende olduğu gibi :) Sık sık berber değiştirmem ayağım bir yere alıştımı oradanda çıkmam canımı sıkan bir durum olmadıkça.

Öyle büyülü bir dükkan ki bu berberler küçüklüğümden beri belki 10 berberde traş olmuşumdur ve hepsinde de uyuklamışımdır :D Ben öğrenmediğim şeyleri orada öğrenirim.



Ne istersiniz ? Spor,Siyaset,Yönetim,Askerlik,Okul,Devlet Büroları vs... "Al birde burdan yak" misali size geniş konulu yelpazeleriyle hoşgeldiniz yada eğer samimiyseniz "Marhaba abi ne içersin" demeleri yokmu!  Hele önce oturup nefes alalım hemen bir şeyler içirmek istiyorlar hani bir şeyde diyemiyorsunuz yurdum insanına...



"Ne içersin" diye sordukları soruda öyle ekstradan kola,nescafe,portakal,kapuçino gibi içeçekler bulamazsınız. "Ne içersin" siye sormaları aslında onların hürmetkârlığından kaynaklanıyor.Şimdi tutup ta neleriniz var diye sormak yanlış olur ki sormayın bence de :)



Neyse sıra geldiği zaman (!) oturursun traş olmak için hemen sorarlar nasıl olsun felan diye.Söylersin şurası şöyle burası böyle olacak diye.Eğer samimiyetin vermiş olduğu "VİP" üyeliğiniz var ise "Her zaman ki" gibi demeniz işi hiç uzatmıyor ;) Evet geldik en önemli kısıma: Kesim Anı  Burada ben kendimden geçiyorum gerçekten.O sihirli parmaklar deyince saçıma kımıldayamıyorum bile yerimden :]



Sonra ilk şok anından sonra biraz ayıkınca sohbet başlar. Benimle olmasada berberde tanıdık çoktur onlarla sohbet eder "Halfe" . Bana da hal hatır sorar o kadar. Onlar konuşur bende dinlerim. "Bu hafta sizi nasıl yendik ama" "5 tane daha şehit vermişiz (!)" "Abdullah Öcalanın oturduğu yeri gördün mü olum" gibi genellikle güncel konuları tartışır bizim berberlerimiz.



Hele birde çalan o Arabesk müzikler yokmu ! O tarz müzikleri hiç dinlemeyen insan bile berberde o şarkılara adeta aşık oluyorlar :) Siz kestirdiğiniz anda isterse o dükkandaki müziğin son sesini açsınlar yine de sizi etkilemez alıştınız bir kere çünkü :D



Bugün berbere kardeşimle gittim.20 dakika sonra baktığımda arkamdaki koltukta mışıl mışıl uyuyor.Demek istediğim bu olay sadece bende olmuyor.Ve de genç yaşlı dinlemiyor :) Uyku problemi çekenlere birebir her derde deva Berberlerimiz var şükür :) Onlar olmasaydı ne yapardık acaba ?
kod çerçevesi

Blogger İpuçları Serisi ile devam ediyoruz arkadaşlar.Bugün
Bilgicelli arkadaşımın isteği üzerine Kod Çerçevesinin nasıl yapıldığını anlatacağım.Bu eklenti sayesinde kodları daha düzgün bir şekilde okuyucularımıza göstermiş olacağız.Hazırsak hemen anlatıma geçelim:





Her zamanki gibi Blogger hesabımıza girip "Yerleşim/HTML'yi Düzenle" sekmesine gelip "Widget Şablonlarını Genişlet" tikini aktif hale getirdikten sonra ]]></b:skin> kodundan önce şu kodları yapıştıralım:



/***************** Çerçeve Kodu Bölümü *******************/
.post-body pre {
background: transparent url(http://i49.tinypic.com/29w4d8g.png) no-repeat scroll 2px 0px;
padding-left: 2px;
padding-top: 26px;}
.post-body pre code {
background-color: #fff8af;
display: block;
width: 540px;
overflow: auto;
padding: 0 1em;
color: #555555;
border-left: 4px solid #EB1885;}


kodları yapıştırdıktan sonra şablonu kaydedelim.İşin basit tarafı bitti.Bu bölümde biz sadece "css" tanımlamasını yaptık.Şimdi de bu tanımlamaları özelleştirelim:



Kodda yeşil ile gösterdiğim resim linkini kendinize ait olarak değiştirebilirsiniz.Yalnız bunun için o linkteki resim boyutlarıyla aynı olacak şekilde yeni bir resim yapabilirsiniz.Diyelim resmi o boyutlarda yaptınız ve o resimdeki gibi pembe renk değilde siz reminizi mavi olarak ayarladınız.Bu şekilde yaptığınızda "EB1885" renk kodunuda yaptığınız resmin arkaplan kodu ile aynı olacak şekilde ayarlamalısınız.Biraz karışık gibi oldu ama inanın çok basit.



Bu aşamadan sonra sıra geldi yazılarınızda bu kodu kullanmaya.Bu kodu göstermek için siz yazınızın içinde şu kodu kullanacaksınız:



<pre><code>Yazılarınızı Bu Alana Yazacaksınız.</pre></code>


Bu gösterdiğim kısım çok önemli.Genel itibari ile yapması basit bir eklenti eğer yine de yapamadığınız yer olursa sormaktan çekinmeyin ;)



Bu eklentilerin devamı gelecek inşallah.Hergün bir eklenti yazmam şu anda imkansız gibi görünüyor.Hergün yazamadığım için haliyle ne zaman yazacağım belli olmuyor.Bu yüzden Feedburner aboneliğini kullanarak takip ederseniz yazım size an itibariyle olmasada ulaşacaktır :)
Bugün yine "Blogger İpuçları Serisi"yle devam ediyoruz.Sıradaki ipuçları: Oylama Eklentisi ve Estetik Yukarı Çıkma butonunun nasıl yapıldığına dair.Biliyorum bu işte herkes uzman değil, o yüzden herkesin yapabileceği şekilde anlatmak istiyorum.Tabi yine yapamayan mutlaka çıkacaktır o da büyük ihtimal şablondan kaynaklanacak.Çünkü bu eklentilerden olan Oylama eklentisi her şablona uymayabilir.Ama ben yine de anlatmak istiyorum.Bu sayede yazılarınızın tepkisini ölçmüş olacaksınız bir anlamda.Demosuna şuradan bakabilirsiniz.Hemen Oylama eklentisinin nasıl yapılacağına geçelim:



oylama



Öncelikle Blogger'a giriş yapalım.Kumanda Panelinden "Yerleşim"e tıklayalım.Ardından "Blog Kayıtları" kısmına girin ve resimde gösterdiğim yeri işaretleyin.



body



Bu kısmı işaretledikten sonra Yerleşim'den "HTML'yi Düzenle"ye tıklayalım.Ardından "Tam Şablonu Yükle" komutuna tıklayarak temamızın bir yedeğini alalım ne olur ne olmaz dimi :) Daha sonra "Widget Şablonlarını Genişlet" tikine tıklayalım ve:





post-footer

kod kümesini bulmaya çalışalım.Bu kodu bulduktan sonra şöyle bir kod kümesi bulmuş olacaksınız:





div class="post-footer-line post-footer-line-1"



Bu kodu bulduktan sonra hemen altına:



    <b:if cond='data:blog.pageType == &quot;item&quot;'><span class='star-ratings'><b:if cond='data:top.showStars'><div expr:g:background-color='data:backgroundColor' expr:g:text-color='data:textColor' expr:g:url='data:post.absoluteUrl' g:height='42' g:type='RatingPanel' g:width='180'/></b:if></span></b:if>


Burdan sonra ise şu kodu bulalım:



<b:include name='nextprev'/>
Bu kodun ise hemen altına şu kodu ekleyelim ve Önizleme yapalım.Eğer hata vermiyorsa uygulamayı başarıyla yaptınız demektir.Ekleyeceğiniz kod:





<script src='http://www.google.com/jsapi' type='text/javascript'/><script type='text/javascript'>google.load("annotations", "1");function initialize() {google.annotations.createAll();google.annotations.fetch();} google.setOnLoadCallback(initialize);</script>


Evet Oylama eklentisi burada biter.Sırada: Estetik Yukarı Çıkma olayı var :) Bu ismide ben koydum çaktırmayın ;) Bu eklenti ilk anlattığımdan daha da basit.Hemen bunu da anlatalım:



Yine HTML'yi düzenle kısmından (widget şablonlarını genişlet aktif olacak)

widgetkodunu bulacağız.Ben kodu el ile yazdım fakat hata verdi o yüzden resim eklemek zorunda kaldım.Siz elle manuel olarak resimdeki kodu aratın ve hemen üstüne:





<script src='http://enesilhan815.googlepages.com/Asansr.js' type='text/javascript'/>
kodunu ekleyin.Ardından her temada bulunan en alt sütuna (bu kısmı da anlamanız için resimle göstereyim)

widget2örnek resimdeki gibi en son kısma şu kodu ekleyeceğiz.İlla dediğim yere yapmayabilirsiniz.İsterseniz dilediğiniz yere bu kodu ekleyebilirsiniz:





<a href='#' onclick='MGJS.goTop();return false;'><img src='http://i36.tinypic.com/20qcm0z.gif' title='Sayfanın başına dönebilirsin Çekirge :)'/></a>
Kodlarda değiştirebileceğiniz iki yeri kırmızı renk ile gösterdim.İstediğiniz resmi ve açıklamayı renkli kısma girebilirsiniz.



İnşallah faydalı bir anlatım olmuştur.En basit şekilde anlatmaya çalıştım.Yapamadığınız yer olursa sorabilirsiniz.



Çok Önemli Not: Önceki yazımda da belirttiğim gibi blogumda smiley eklentisi kullandığımdan dolayı kodlar smiley olarak gözüküyor.Bunun için sayfa tam yüklenmeden tarayıcınızdaki "Durdur" ikonuna tıklayarak kodları çok kolay bir şekilde kopyalayabilirsiniz...
blogger ipuçları

Bugünkü yazımda "
Blogger" altyapısını kullanarak blog oluşturan yazarlar için güzel bir makale yazmayı düşünüyorum.İşi fazla uzatıp detaya inmek yerine, en basit yoldan herkesin anlayabileceği şekilde "Blogger İpuçları" kategorisi altında yeni yazılar oluşturarak biraz faydalı olmak istiyorum.Sadece işinize yarayabilecek eklentileri sunmak istiyorum.Bunlardan ilki olan "Resimli Benzer Yazılar" eklentisini "Blogger Plugins" isimli arkadaş yapmış bende biraz üzerinde oynayarak gerekli değişiklikleri yaptıktan sonra anlatmaya başlıyorum:



resimli



Öncelikle Blogger hesabımıza girip "Yerleşim/HTML'yi Düzenle" sekmesine gelip "Widget Şablonlarını Genişlet" tikini aktif hale getirdikten sonra CTRL+F kısayolu ile <*/head> kodunu bulun ve hemen üstüne şu kodları yapıştırın: (koddaki * işaretini kaldırmayı unutmayın)



<!--Resimli Yazılar Eklentisi Kod Başlangıcı-->
<b:if cond='data:blog.pageType == &quot;item&quot;'>
<style type="text/css">
#related-posts {
float:center;
text-transform:none;
height:100%;
min-height:100%;
padding-top:5px;
padding-left:5px;
}

#related-posts h2{
font-size: 1.6em;
font-weight: bold;
color: black;
font-family: Georgia, &#8220;Times New Roman&#8221;, Times, serif;
margin-bottom: 0.75em;
margin-top: 0em;
padding-top: 0em;
}
#related-posts a{
color:black;
}
#related-posts a:hover{
color:black;
}

#related-posts a:hover {
background-color:#d4eaf2;
}
</style>
<script src='http://enesilhan815.googlepages.com/BenzerYazilar.js' type='text/javascript'/>
</b:if>
<!--Resimli Yazılar Eklentisi Kod Sonu-->


Daha sonra şu kodu bulucaz:



<div class='post-footer-line post-footer-line-1'>


Eğer bu kodu CTRL+F yardımı ile bulamazsanız şu şekilde deneyin:

post-footer



Kodu bulduktan sonra o kodun altına şu kodları yapıştırın:



<!-- Resimli Benzer Yazılar Kod Başlangıcı -->
<b:if cond='data:blog.pageType == &quot;item&quot;'>
<div id='related-posts'>
<b:loop values='data:post.labels' var='label'>
<b:if cond='data:label.isLast != &quot;true&quot;'>
</b:if>
<b:if cond='data:blog.pageType == &quot;item&quot;'>
<script expr:src='&quot;/feeds/posts/default/-/&quot; + data:label.name + &quot;?alt=json-in-script&amp;callback=related_results_labels_thumbs&amp;max-results=6&quot;' type='text/javascript'/></b:if></b:loop>
<script type='text/javascript'>
var currentposturl=&quot;<data:post.url/>&quot;;
var maxresults=5;
var relatedpoststitle="Resimli Benzer Yazılar";
removeRelatedDuplicates_thumbs();
printRelatedLabels_thumbs();
</script>
</div><div style='clear:both'/>
</b:if>
<!-- Resimli Benzer Yazılar Kod Sonu -->


Renkli olarak gösterdiğim yerleri isteğinize göre değiştirebilirsiniz.Gösterilecek yazı sayısınıda az tutmanız sizin yararınıza olacaktır.Eğer yapamadığınız yerler olursa bu konu altına yorum olarak probleminizi yazabilirsiniz.





İlk eklentimiz Resimli Yazılar Eklentisi oldu.İnşallah ilerleyen günlerde farklı farklı eklentilerin anlatımını yine bu blog üzerinden sizlere göstereceğim.İnşallah faydalı bir seri olur hepimiz için.Blogger gün geçtikçe kendini geliştiriyor ve güzelleştiriyor.Wordpress hakkında haddinden fazla yazı bulabiliyoruz internette ama Blogger ile ilgili bu kadar detayı bulamıyoruz.Ama ben ümitliyim bu işten Blogger kendini daha geliştirecek eminim ;)



Önemli Not:

Blogumda smiley eklentisi kullandığımdan kodlarda normal olarak yüz ifadesi çıkıyor.Bunun için ilk uzun kod satırı için : http://enesilhan815.googlepages.com/1.Kod.txt



2.Kod için ise: http://enesilhan815.googlepages.com/2.Kod.txt

adresine girip yazının tamamını CTRL+A tuş kombinasyonu ile kopyalayıp yapıştırabilirsiniz... 
Ben neymişimde haberim yokmuş (!) İnsanın temelini oluşturmaya başladığı dönem olan çoçukluk dönemi birçok kişi tarafından sevilen ve asla unutulamayan dönem olmuştur.Şu yaşta bile hala çoçuk olma isteğim {bazen} bu dediklerimi kanıtlar gibi...



Şimdi düşünüyorum da "Acaba halen çoçuk kalsamıydık" ya da "Oğlum büyüdün artık bırak o oyuncağı !" sözlerinden bıkarak çoçukluğu bir anda unutsamıydık ? Bazen çoçuk olma isteği, bazen de büyük olma hissiyatı kendini gösteriveriyor nedense ? Şunu da söylemeliyim aslında. "Her insanın içinde bir çoçuk vardır" tabii eğer öldürmediyseniz :)



Şimdi ben bu yazıyı yazarken düşünüyorumda çoçukken neler yapmışım ? Hımm dur biraz ! Bak ben küçükken şunları yapmışım okurlarım :P



  • Çoçukken bolcana yaramazlık,bir asabiyet,bir agresiflik ne oluyo olum Enes ! Sincaplı oyuncağını neden fırlattın o buzlu cama ve neden indiriverdin o camı ? Nedir bu şiddet bu celal :)

  • Peki ya baban namaz kılarken neden onun tepesine çıkıverip adamcağızı hem günaha sokup( ben günahsızmışım o yaşlarda 2-3 arası büyüklerim diyor ) hemde kolunu kırıverdin ?

  • Birde apartman bahçesinde ne o havaya girmeler ? Anladık iyi oynayamıyorsun sadece kendini kandırıyorsun ama niye bunu inatla sürdüyorsun :P

  • Ya kalecilik sırasında o ayaklarını, kollarını yaralaman ? Buna ne demeli beyefendi ? Olan vücuttaki deriye oluyor. Büyüdüğünde yani şimdi yine iz kalan beden bana ait :( Bunu da geçelim:

  • Komşunun oğluyla döğüştüğünde sonradan öğrendiğin çelme takma taktiği ile (bir nevi hile) çoçuğu düşürüp, annesi balkondan baktığı zaman "Teyze şurda komşu komşuyayız, oğlunun yaptığına gelde bak" diyerek annesini galyâna getirmene ses çıkaramazsın zaten :D

  • Ve neden aklına gidip uyduğun teyzenin oğlu(kuzenin)yla sokak çoçuklarına sataşıp bir güzel dayak yediğin o günler...

  • Son olarak yolculuk sırasında arabada annene usulcana "Anne şu dağlara -----oğlueşek diyeyim mi ?" deyince annenin de sana yine usulcana " Yok oğlum ha bak ayıp olur herkesin içinde" dediğinde bağıra bağıra "-----oğlueşek dağlar, Off canıma değsin" deyipte anneni rezil ettiğin gün. Hıı döveyim mi seni :D



Şimdi bunları siz okuyacaksınız da sanki bunları benim değil bir başkasının yazdığını düşüneceksiniz. Halbuki öyle değil ben yazdım biraz farklı oldu hak veriyorum ama kesinlikle geçmişte yaşadığım izlerin bir intikamı gibi oldu sanki ne dersiniz :P



İşte çoçukluk anılarımdan bir demet. İnşallah sizleri bıktırmamışımdır bu yazımla.Hatam varsa affola...
Aslında başlıkta düşündüğümü yansıtamadım ama söyleyeceklerim arasında buda var.Uzun zamandan beri beni düşündüren bir sorunla karşılaştım bugün. Aslında hep aklımdaydı fakat ben hep kaçtım o ise hep kovaladı ve bugün buldu beni...



İnternette bu blog sayesinde bir sürü iyi arkadaş dost edindim. Bu dostlardan, arkadaşlardan çok güzel bilgiler aldım ve kendi düşüncelerime göre işe yarayanları bloguma uyarladım.Bu blog işinin bende yarattığı etkinin bu denli olmasını doğrusu hiç beklemiyordum.



Ben sadece açayım kalsın bir kenarda hesabı açtım bu blogu.Yani aslında bir vefasızlık yapmışım kendimce.Fakat nereden bilebilirdim benim en iyi arkadaşımın bu blog olacağını...Bu blogu unutamam onu artık kendimden bir parça sayıyorum.



En kötü anlarda bile yazabileceğimiz bir blogumuz var(olanları söylüyorum).Keşke daha önceleri tanışsaydım bu saygıdeğer blog ile...



Fakat asıl mesele bu değil.Yukarıdaki cümleler sadece bir giriş yazısıydı onu ne kadar çok sevdiğime dair.Şimdi geliyoruz zurnanın zırt dediği yere:



Bu fani dünyaya bakıyorumda gerçekten sonsuz lezzetler asla olmuyor.Olanlarda sınırlı sayıda.Fakat bizi asıl mutlu eden lezzetler sonsuz olmalı diye düşünüyorum.Bu sonsuz lezzeti de burada alamayacağıma göre bu dünyadaki eşyalarıma çok fazla sahiplenemiyorum.Örnek: "Bilgisayar,yeni aldığım telefonum,Müzik çalarım,Fotoğraf makinem... vs."



Bunlar bir gün son bulacak.Bende işin sanal yanına baktım.Ben öldüğümde (ki herkese ölüm hak,herkes bir gün ölecek) bu bloga "Bu blogun sahibi Hakkın rahmetine kavuştu" ve o artık sizlerle olamayacak.İşte son yazımı kim yazacak buraya ?



Evet işte ben öldükten sonra bu bloga bu son bir elveda yazısını kim yazacak ? Düşünüyorum ama şimdilik işin içinden çıkamıyorum. Kardeşimi blog konusunda eğitmeye çalışıyorum ama onun aklı bir karış havada :P Ama ben bunu gerçekten çok istiyorum.



Neden bu kadar çok istiyorsun derseniz en azından beni bu sanal bölgede tanıyanlar ruhuma bir fatiha gönderirdi.Sizde düşünün aslında ve sorun bu soruyu kendi kendinize.Blogu kendi haline bırakmak iyi olmaz sanırım...



Bu saatte yine karamsarlığım tuttu gülümseyeceğime... Ama dünyanın sonu yaklaştıkça bende açıkçası gülemiyorum fazla. Belki çok pesimist davranıyorum ama bu anlattıklarım gerçek. Yakında yeryüzüne Deccal iner dostlar demedi demeyin.



Baştan beri okudumda ne yazdıklarımı yaza bayağı bir düşündürücü olmuş aslında.Neyse yine her zaman ki gibi fazla uzattık.Başka bir yazıyla görüşmek üzere inşallah...
Sevgili okurlar daha önce sizlere şurada  Eskişehir'e gideceğimi söylemiştim fakat ardı ardına yaşanan olaylar zincirinde Eskişehir'e gitme olayım yattı :( Oysa kazandım gidiyorum diyerek çok sevinmiştim fakat artık o güzel şehire gidemeyeceğim. Peki ne olduda kesin gözüyle baktığım üniversiteye gidemedim ?



Ben ilk başta Eskişehir'de edebiyat bölümüne ders verdiklerini duydum ve bu bölümüde o yüzden yazmıştım fakat daha sonra bu bölüme yoğun ilgi oluşmuş ve ders vermeyeceklerini açıklamışlar. Bu habere ilk başta inanasım gelmedi fakat 'gerçekler acıdır' diye boşuna söylememişler dostlar :(



Yine umudumu kesmedim hani belki dersler yaklaştığı zaman kararlarını değiştirebilirler diye fakat bu karar kesinmiş! Nasılda sevinmiştim bulunduğum bölgeden uzaklaşacağım diye! Tabii ki her şeyin hayırlısı, ben yine umudumu kaybetmiş değilim, umudumu yitirmeye çalışanlara rağmen ! ...



Haberin kesin olmadığı zaman da bir hoca Eskişehir'den G.Antep'e gelmiş. Güya benim arkadaşımı aramış ve haftada 3 gün ders verileceğini ve ayrıca Osmanlıca dersi içinde haftada 3 saat kurs verileceğini söylemiş! Biz safız ya buna da inandık tam her şeyin bittiği zamanda...



İşte gelişmeler bu şekilde yaşandı ve tamamen hayal kırıklıklarıyla geçen 5 hafta bana adeta işkence gibi geldi.Bu devreden sonra ek kontenjan umudum vardı fakat istenilen bölümlerin olmaması ve puanın yetersiz oluşu adeta bir boşluğa itiverdi beni :( Sonrasında bu iş de yattı derken samimi bir hocamla dertleşiverdik.



Hocam dedim sevindiğim şeyler bir süre sonra beni hayal kırıklığına uğratıyor bu hayatımda hep böyle mi devam edecek diye sordum. Oda: "Olur mu Enes'cim öyle şey! Allah her kulunu türlü türlü imtihanlardan geçirir.Herkesin vazifesi farklı farklıdır.Ama O kuluna kaldıramayacağı yükü kesinlikle vermez.Sadece insanların bu başına gelenleri bu şekilde bilmesi ve sabır ile geçiştirmesi gerekir. Senin de imtihanın bu! Sana düşen sabr ve şükretmek..



Tamam dedim peki bu şekilde ben ne yapacağım hocam ? Önce sana ek bir iş buluruz eczane,avukatın yanında sekreterlik veya herhangi bir büroda çalışabilirsin dedi. Tabi bu söyledikleri işler referans verilerek gerçekleştirilecek işler.Sende tamda eczacı tipi var diyerek beni gülümsetti sağolsun :) Peki hem iş, hem ders nasıl olacak dedim.Bizde zamanında senin geçtiğin evrelerden geçtik korkma sen başarırsın bunları kolaylıkla (Benmi :P)



Yani anlayacağınız bu sene evdeyim ve hem iş- hem okul ikisini birlikte yürütmeye çalışacağım.Kitaplar Aralık ayında verilecek.Nisan ayında bir öss yeni adıyla YGS sınavı yapılacak ve bu yıl içinde  KPSS sınavıda var.Benim hedefim YGS sınavından iyi bir puanla Polislik bölümünü tercih etmek olacak. [Polislik demişken bu konuda bilgisi olanlar yorumda belirtsin lütfen. Misal: Kelimelerbenim.com sahibi Sezer hocam yorumunla bilgilendirirsen sevinirim] Polislik olmazsa KPSS sınavı var.İnşallah bu alternatifler beni bir daha üzmez!



Bu arada yeni taşındığımız eve (Yeni derken 2 ay oluyor :S) internet bağlattık. Taşındığımız ev üç katlı ve üçünde de oturuluyor.Önceden en üst kat inşa ediliyordu ve yapımı tamamlandı ve şu an 2 kiracı+ev sahibi gül gibi geçinip gidiyoruz çok şükür :) İnternet'i ben ayarladım eve. Bundan önce iki defa internet nimetini TTNET'den bağlattırmıştık fakat bu sefer farklı sistemleri düşünmüştüm bağlattırmadan aylar önce. Hatta şurada sorup durmuşum millete. Sormuşum ama yanıtlar beni pek tatmin etmemiş.



Bende diğer yöntemlerle araştırdım ve '1045' servisinden tanıdığımız  Milleni 'nin  altyapısıyla oluşturulan Doping'i seçtim.Hemde avantajlı bir kampanyaya başvurdum.Nedir peki o avantaj ?







İşte resimde görmüş olduğunuz kampanyayı seçtim ve şu anda 8 Mbps hızıyla aynı zamanda sınırsız olan bir avantajı seçtim.İlk 5 ay resimde de görmüş olduğunuz gibi 25 TL ödeyeceğiz [Bu rakamı üçe bölün çünkü interneti üç kişi kullanıyoruz] 5.aydan sonra fiyat 49 TL olacak ve bu fiyatı da yine üçe böleceğiz.Ve aynı zamanda Modem tercihinde Kablosuz+ 4 tane de kablo bağlantısı olan ZyXEL'in şu modelini seçtim.Bana göre çok avantajlı size göre nasıldır bilemiyorum :)



Birde Doping ile hız testi yaptım bakmak isterseniz:









İşte başımdan bu şekilde olaylar geçti Allah yardımcım ve yardımcınız olsun.Yazıda sanki çok uzadı he. İdare edin bu deliyi :P
nefes

Merakla beklediğim Nefes filmi nihayet çıktı ve bizde sinemada izledik şu filmi. Film gerçekten izlemeye değerdi. Bazen komik sahnelerin,bazen de acı sahnelerde karışık film aslında siyaset için ince mesajlar veriyordu.Askerliğin ne derece zor olduğu, özellikle Güneydoğu bölgesinde askerliğin ne şartlarda yapıldığını herkese açık açık gösteriyordu film...



Film 16 Ekim'de vizyona girecekmiş bizimde bundan haberimiz yoktu.Kuzenimin haftada kullandığı bir izin günü vardı ve o günde Cuma gününe denk geldi. Bizde gidelim dedik sinemaya acaba hangi filmler gösterimde bugün diye. Şansımızdan beklediğim film 3 salonda birden izleniyordu ! Bizde bize en yakın saate biletleri aldıktan sonra beklemeye koyulduk. Nihayetinde salona girdik izlemek için.Film çok hoşuma gitti fakat en sonda o komutanın ölmemeliydi bence :)



En son sahnede oyun yaptılar komutan ile asker.Fakat bizim asker geç davranınca silahına, hem bizim komutan hemde filmdeki ismi ile 'Bulan' komutan öldüler. :( Ve o en son sahne çok tüyler ürperticiydi. Sinemanında efektleriyle sanki vurulan bizler oluyorduk :) Kalbiniz bir an bile rahatlamıyor son sahnede.Her şeye rağmen filmi çok beğendim diyebilirim.



Filmin öyküsü ve fragmanını aşağıya ekliyorum.Bence sizde durmayın bu filmi izlemeye bakın bir an önce...



Filmin Öyküsü: 



Nefes, Güneydoğu’da Irak sınırına yakın bir ilçedeki komando tugayında bulunan ve Karabal Tepesi’ndeki röle istasyonunu korumakla görevlendirilen bir yüzbaşı komutasındaki 40 askerin hikâyesi. Sınır nedir, neresidir bilmezdi çoğu. Emir almadıkları, emir de vermedikleri bir hayattan, her şeyi emirle yaptıkları bir hayata geçtiklerinde sınırları da gördüler. Karabal Tepe’de günlerce, aylarca beklediler.



Filmin Fragmanı:



Evet sevgili dostlar sık yazamamakla beraber, fırsat bulduğum bir yazıyı yazmak istedim.Elime geçen (yaz itibari ile çalıştığım) para ile yeni bir telefon almaya karar vermiştim ve nitekimde öyle oldu. Resimde görmüş olduğunuz telefonu aldım.Zaten en başından beri Nokia'nın 'N' serisine merak salmıştım.Bu N serisi o kadar büyük bir nimet ki yararlanmamak olmuyor :)Telefon gerçekten çok hoş herkese tavsiye ederim. N serisinin en iyi telefonlarından biri diyebilirim.



Benim için telefondan görünüm 2.plânda kaldığı için teknik özellikler daha ağır basıyor.Fakat bu telefonda hem görünüm hemde teknik özellik artık bizim deyimimizle 'full' oranda yüksek :) Hemde fazlasıyla özellikleri bir arada sunuyor. O kadar çok özellik varki hepsini incelemem 3 kere şarjını bitirip doldurmama sebep oldu :)



Aslında telefonu ilk alırken aklımda N79 yoktu. İlk başta N81 8 GB alcaktım fakat aldığım yerde bu telefon 2.elmiş ben sıfır zannediyordum.Sıfır zannediyordum çünkü telefon çok temizdi :D  Neyse fiyat konusunda anlaştık pazarlığımızı yaptık kulaklıkmış,şarj cihazıymış,yedek bataryaymış hallettik dükkandan çıktım 20 metre felan yürüdükten sonra telefona sim kartımı takayım dedim fakat o da ne !   Telefonun arka bölümündeki sim kart takma yeri elime geldi :)   Sonra aldığım yere geri döndüm ve durumu anlattım adam aynen şöyle diyor: " Onun usulü öyle zaten çıkmazsa nasıl takacaksın kartı " :)



Dedim çıkarda elinemi gelir o demir parça ? Evet dediler bu böyle kullanılıyor.Neyse dedim tamam takın kartımı kullanayım telefonu dedim. Adamlar uğraştı yapamadılar.Karşı bir mağazaya gönderdiler telefonu.Ben oturdum bir güzel mağazada 15 dakika oldu gelen giden yok! Sonra neyse adam geldi onlarda yapamamışlar. Sonra bizim süper zekâ telefonu açmaya kalktı ve açtıda. Arkamı döndüğümde 15-20 civata masanın üstünde duruyor 2-3 tane şu telefonun içi hani yeşil olan kısım adamın ellerinde :D



Adam daha diyor şimdi bunu yapar sana geri veririz, dedim allah allah ben almam onu artık.Zaten 2. eldi mereti 4. el ettiniz dedim :)  Neyse o telefon kaldı camekân da adam bana alternatif telefonları gösteriyor.Baktım bu N79 da garibim köşede  'beni al - beni al' diye masum masum bağırıyor. Tamam alıcam bu telefonu.Neyse aldık telefonu 2 yıl garantili hemde sıfır :) İçim rahat ettikten sonra içime sine sine aldım ve kullanıyorum telefonu.Gerçekten çok harika olağanüstü bir şey :)



Telefonun özelliklerini öyle şişire şişire yazarak değilde bizzat deneyerek yazıyorum buraya. Telefon 3G'li ve daha da önemlisi Wireless özelliğine sahip.Yani ben evden uzaktan bağlantı ile internete girebiliyorum.Ve şansımıza yeni evimizde çeken bir kablosuz modem varmış onu kullanıyorum :) Kamerası 5 megapiksel Video kaydını 640x480 30 fps hızında çekiyor.Gerçekten video çekimi bile çok harika.Fm radyosunun yanı sıra internet radyosuda var yani dünyadaki milyonlarca fm kanalını dinleme imkanı sunuyor.



Sensörlü bir telefon olduğundan harekete ve sese duyarlı. Yani  güneş ışığında ışıklarını kapatarak diğer nokia ürünlerinden farklı olarak şarjı boşa harcamıyor. Telefonu yan çevirdiğinizde ise şöyle bir görüntü orataya çıkıyor.Daha fazla özelliğini ise bu adresten okuyabilirsiniz.



Daha önceki telefonu soracak olursanız o telefonu satmak zorunda kaldım bu telefonu almak için :( Yani o telefonu buna feda ettim :(  Ama hayırlısı her işte bir hayır vardır derler.Bu arada yorumlarınızda "Hayırlı olsun" dan ziyade bu telefon ile karşılaştırabileceğiniz telefon özelliklerini ya da önerilerinizi yazarsanız bilhassa daha mutlu olurum :)



Şuda telefonun arka kısmı:

arka
 blog

Resmin Kaynağı: http://www.karbonizma.net




Yine bir "Blog" konulu yazı ile başlıyorum.Şimdilerde aklıma takılan bir sorun oldu bu konu.Aslında daha önce de bu konuyu düşündüm ama o zaman bu kadar hayalperest yaklaşmamıştım doğrusu ! Konu ise şu: ' Yaşadığım yerde neden bir blogcunun olmaması !  '



Hiç düşündünüz mü ? Okul çıkışında, gezmeye çıktığınızda, arkadaşlarla buluştuktan sonra vs. İnternet Cafe'ye bir FİFA serisi değilde blog için gittiğinizi ?  Herkes FİFA ya da diğer oyunları oynuyor ve bir şekilde vakit geçiriyor zaten ama hiç bugüne kadar " Ahmet,mehmet vs. ' Gel şu bloga bir el atalım ' diyebilen oldu mu ? Belki olmuştur fakat ben bu gibi haberleri hiç duymadım.



Hayalimdeki derin düşünce ise şu:  Mesela bir blogcu İstanbul'da,evinde ve kişisel bilgisayarında blogluyor.Aynı semtte diğer blogcu ise diğer arkadaşın İstanbul'da ve üstelik aynı semtte oturduğunu biliyor ve yanına ziyarete gidiyor.Kısa bir tanışma evresinden sonra o arkadaş diğerine nasıl blogladığını,hangi blog alt yapısını kullandığını sorsa ve ikisinden biri diğerinin evinde bu dediklerimi yapsa fena mı olur ?



Bana göre bu fikir iyi olur.Diyelim ben Blogger alt yapısını kullanıyorum yaşadığım yerdeki diğer blogcu arkadaşımda Wordpress alt yapısını kullanıyor. Ben ona wordpress sisteminin nasıl işlediğine dair genel bilgileri alırım ve eğer arkadaşım da isterse bende ona blogger sistemini ayrıntılı bir şekilde seve seve anlatırdım. Anlatırdım diyorum çünkü henüz kimseye anlatamıyorum :)





Bu dediklerim Blog yazarları toplantısıyla aslında benzerlik gösteriyor fakat Blog yazarları toplantısında takip ettiğim kadarıyla belli bir günde bir yerde toplanılıp Blog konusuna değiniliyor.Ama benim dediğim olay ise sadece iki kişilik :)  Tabi sayı artabilir ama o zaman da Blog Yazarları toplantısından farklı olmaz ;)



Belki biraz karışık oldu ama ben tamamen hayalimdeki olabilecek bir yazıyı yazdım bugün. 2.paragraf  kilit kısım.Burayı dikkatlice okursanız dediğimi anlarsınız.Sanki olmayacak bir şey yazdım.Ya da çok hayalci davranmaya başladım ne dersiniz ? Olayı yine Blogger-Wordpress'e bağladım ya Allah beni ne yapmasın :D 
wp

Evet efendim bu yazımda geçen sene geçmek istediyip de geçemediğim
Wordpress blog sisteminden Blogger'a geçen arkadaşlar hakkında bir şeyler karalamak istiyorum.Bu konuda herkes bir şeyler atıp tuttu birde ben değinmek istedim.



Wordpress herkesin bildiği gibi dünya çapında çok popüler bir servis.Popüler olmasını geliştiriciler sağlıyor bir bakıma.Adamlar gece-gündüz nasıl daha iyi yapabiliriz düşüncesiyle habire geliştiriyorlar.



Blogger ise bence wordpress'den daha popüler durumda şu anda.Çünkü ücretsiz bir servis.Ve Türk insanına daha cazip geliyor.Geliştirme konusu wordpress'den daha geride.Wordpress'de hemen hemen 1,5 - 2 ay içinde bir güncelleme çıkıyor.Blogger'da ise bir yenilik 3 ayda bir oluyor nerdeyse.



Wordpress bir nevi "Kendin pişir,Kendin ye!"durumunu andırıyor.Yani bir wordpress kurmak blogger kadar kolay olmuyor.Eğer aklınıza yattı ve Wordpress kurmaya karar verdiniz.Bunun için öncelikle bir hosta sahip olmalısınız.Bunun içinde 35-40 lira verip "sağlam" bir host almalısınız.Sağlam diyorum çünkü bir çok kişinin wordpress'den blogger'a geçiş nedeni bu oluyor.Database'leri yedekleyemeden host çökmesi durumunda insanın hali ne olur bilir misiniz? Diyelim ki 35-40 liranıza kıydınız ve aldınız hostu bir şekilde daha sonra birde domain almanız gerekecek.Onada minimum bir 10 tl verip yaklaşık 50 küsür tl'ye tam donanımlı olmasa da bir wordpress blogunuz oluyor.



Blogger ise sadece domain ile bir nevi "Tembel işi" oluyor bana göre :) Sadece 10 tl'ye maksimum donanımlı bir bloga sahip oluyorsunuz.Arkanızda ise koskoca "Google" olduğunu unutmayın.Blogger'ıda cazip kılan şey bu sanırım.



Şimdi de son zamanlarda Wordpress'den Blogger'a geçenleri listeleyeyim:   [Şu an aklıma gelenler.Sizlerde bildiklerinizi listeleyebilirsiniz]



Şimdilik aklıma bu kadar geldi.Dediğim gibi sizlerde bildiklerinizi ekleyebilirsiniz.Bu maddelediklerim iyimi kötümü etti bilmiyorum ama SEO açısından oldukça rahatlamışlardır.Çünkü SEO açısından Blogger baya bir üstünlük sağlamış durumda wordpress'e karşı.



Bu yazı bu şekilde devam edip gider.Eğer hemen bir blog kurup zahmetsiz olsun diyorsanız  önerim tabii ki Blogger.Eğer yok ben hem blog açıp hemde kendimi web dünyasında geliştirmek,dilleri öğrenmek istiyorum diyorsanız sizi de şöyle alalım.
2.yıl tema
Az gittik uz gittik dere tepe düz gittik derken {bu laf da çok klasikleşti} birde bakmışım ki 2. yılımızı doldurmuşuz.Niye bu kadar çabuk oldu demeyin bende bilmiyorum. Gerçekten gözümü açık kapayana dek 1 sene geçmiş!
1. yılda aslında gün sayıyordum 1 yaşıma gireyim diye ama ilerleyen tarihlerde ne yazık ki bu istek yerini çaresizliğe bırakıyor.



Gerek ÖSS sınavı hazırlıkları gerekse pek vakit bulamamamdan dolayı bu sene bu şekilde geçmiş oldu.Oysa 1. yılda nasılda hevesliydim. 1. yıl biterken kayda değer yazılarımı listelemiştim.Fakat bu sene hiç de öyle kayda değer yazılar yazdığımı düşünmüyorum.Ama yine de buna rağmen desteklerini ve yorumlarını esirgemeyen herkese sonsuz Teşekkürlerimi iletiyorum.Sizler olmasaydınız belki de bu blog kendi haline mahkum kalabilirdi.Yorumların gelmesi insana müthiş bir özgüven getiriyor ve muhakkak yazacak bir şeyler bulabiliyorsunuz hayattan...



Temaya gelince:



Hayatımda hiç bu kadar uzun süreli bir tema kullanmamıştım. Arthemia temasını gerçekten çok sevdim. Üstünde çok oynadığımı düşünüyorum bu yüzden orijinal halinden baya bir uzaklaşmıştı. Eğer isteyen olursa yorum kısmına istediğini belirtsin paylaşabilirim.Gerçi isteyende olmaz ama söylememezlik etmeyeyim dedim.



Yeni tema ise arthemia temasına göre çok sade ve daha kullanışlı. Temayı yaklaşık 1 aydan beri düzenliyorum.Bu kadar uğraşılmaz belki ama uzun vadede ileriyi düşündüğüm için baya bir emek sarfettim.Eksik bir yer gördüğünüzde bildirirseniz sevinirim.Tekrar yorumlarını ve desteklerini esirgemeyenlere Teşekkür ederim.İyiki Varsınız...
test




{NesTal}'den gelen bu ödül için kendisine teşekkür ediyorum.Kreativ blog nedir? Kreativ Blogger "Yaratıcı Blogcu" anlamına geliyor.Bu ödül için bazı kurallar var.Neymiş o kurallar hemen görelim:







1-}Ödülün logosunu bloguna eklemek     [Logo görüldüğü gibi yazının ilk başında]

2-}Ödülü aldığın kişinin linkini, ödülle ilgili yazına yazmak,   [Link de NesTal yazısının içinde]

3-}Sevdiğin 7 şeyi listelemek,

4-}Sevdiğin 7 blogu listelemek,

ve

5-}Ödülü göndereceğin bloglara mesaj bırakmak.




Gelelim 3. 4. ve 5. maddelere:



Sevdiğim 7 şeyi listeleyeyim:     {Bu arada 7 sayısı da uğurlu rakamım :}






  • Hayatı gözlemlemeyi özellikle insanları gözlemlemeye bayılırım.Her an karşınıza nasıl insanın çıkacağı belli olmuyor.

  • Radyoda çalan Felsefik konuşmalar özellikle Filozofların geçmişte birbirleriyle yaptığı konuşmaları ve mektuplaşmaları çok keyif veriyor.

  • Bilgisayarı  çok severim.Bilgisayarı sadece araç değil de amaç olarak kullananlardanım.Yani bilgisayara oyun,müzik,resim vs. yüklemek değilde bilgisayarın teknik özelliklerini araştırmayı tercih ederim.Bu sayede kendi bilgisayarımın içini dağıtıp tekrar düzebiliyorum.

  • İnterneti çok severim.Kodlarla uğraşmak ayrı bir zevk kaynağı benim için.İşime yarayan kodlar dışında başkalarına da faydalı olacak kodları öğrenmeye çalışıyorum.

  • Kendi odamda (kimsenin olmadığı zamanlar) Yüksek sesle beni uzaklara alıp götüren 7 dakikalık bir parçayı dinlemeyi çok seviyorum.O yedi dakika içinde adeta beyin sınırlarımı zorluyorum.Yaptığım hatalardan ders çıkarıyorum.

  • Kitap okumayı (felsefik,tarih,bilim kurgu) kitaplarını zevkle okurum.Bazen alıpta okumadığım kitaplarda olur niye yalan söyleyeyim :)

  • Son olarak gülümsemeyi ve gülümsetmeyi herhalde bu 6 maddeden daha çok seviyorum.Karşımdaki insanın güldüğünü görmek beni çok mutlu ediyor.Bunun için elimden geleni yaparım.Yapamadığım zaman da oluruna bırakırım :)

Şimdi ise takip ettiğim 7 blogu listeleyeyim:






  • Son zamanlarda tanıdığım http://widgetsforfree.blogspot.com'u beğeniyle takip ediyorum.Genellikle blogger ipuçlarının yer aldığı bir blog.

  • Uzun zamandır vazgeçilmezlerim arasında yer alan http://www.mafiamax.com'u severek takip ediyorum.

  • Kendini insanlığa hizmet için adamış Ahmet kardeşim http://www.karbonizma.com gerçekten herkese hitap eden bir blog.Bende hayranlıkla izliyorum.

  • Genel olarak wordpress temaları ve web ile ilgilenen http://www.faruksal.com'u herkese öneririm.Henüz yeni tanışsakta aslında ben bu blogu yaklaşık 6-7 aydan beri takip ediyordum.

  • Yine vazgeçilmezlerim arasında http://www.kerimsel.com'u hemen hemen her gün takip ederim.Yazıları insana ilham kaynağı oluyor.Kendisi sık yazamamdan yakınmış :)  Bazen sık yazmakta insanı bıktırıyor Kerim kardeşim :)

  • Bir Öğretmenin günlüğü olan http://www.e-miray.com'u sık sık takip ederim.Gerçekten insanı güldüren ve pratik bilgilerin yer aldığı bir blog.

  • Son olarak http://www.dataservis.org'u mütemadiyen takip ediyorum :) Çok güzel özgün bir blog.

Son bölümde ödülü vermek istediğim 3 blog'u yazayım:



Faruksal,Data Servis ve E-Miray'a vermek istiyorum bu ödülü.









Dipnot: Kusura bakma NesTaL biraz geç oldu ama sonunda yazabildim şükür.
Bu yaşıma kadar yaşama şansı veren Rabbime yüzbinlerce hamd-ü senalar olsun.Acısıyla tatlısıyla koca bir 19 sene yaşamışım.Yaşamışım ama nasıl geçmiş bu 19 sene gelin bir göz atalım...



Çoçukluk yıllarım 4 katlı bir apartmanda geçti.Apartmanımız bahçeliydi ve çeşit çeşit meyveler vardı.Üst kat ahmet abi her pazar o ağaçları sulardı.Gezmeye felan gittiğinde ise o görevi bize verirdi.Bizde bir güzel sulardık o ağaçları.Ahmet abinin bir oğlu vardı; adı Faruk. Faruk abinin futbola merakı çok büyüktü.O yaşlarda(8 veya 10) sokakta diğer arkadaşlarıyla maç yapardı.Maç olmadığı zamanlarda beni çağırır birlikte top oynardık.Fakat o beni hep kaleye sokardı.(Buna razıyım)Kaleye sokmakla kalmayıp bana çok iyi duracaksın derdi.Elimden geldiği kadar iyi durduğumu sanardım.Fakat bu onun için geçerli değilmiş  ;) Bana ha bire uç derdi."Tutamıyorsan toplar uçaçaksın oğlum" Bende çoçukluk aklı beton yerde uçuyorum güya :) Halbuki dizlerimi kollarımı yaralıyorum ama sözde uçarak çok iyi kalecelik yapıyorum şu akla bak sen :)



O bağırdıkça kızdıkça bana daha çok hırs gelirdi.Bu böyle devam ederken belli bir zaman sonra ben kalecilikten çıkmış artık bir oyuncuydum(çoçukluk görüşüm :)  Daha sonra da maç yapa yapa tam bir sokak çoçuğu olmuş ve bu Faruk abiyi yenecek duruma gelmişim ve ardından da yenmişim hemde farklı skorla ;)



Tabi bu anlattıklarım daha okula gitmeden önce olanlardı.İşte küçüklüğüm bu şekilde ilerledi ve artık  okula gidiyordum.1. sınıf pekiyi 2.sınıf pekiyi 3.sınıf pekiyi derken 4. sınıf da tökezledim ve teşekkür belgesi alabildim.:P Sonra 5.sınıfta takdirle geçince orta okul yılları başladı.Dersler ağır geldi hoca sayısı çok fazlalaşmıştı.Çok şaşırmıştım 12 derse 5-6 öğretmen girince dedim herhalde bu sene sınıfta kalırım.Ama hiç öyle dediğim gibi olmadı Allah'ın izniyle ve ortaokul yıllarınıda başarılı bir şekilde takdir ve teşekkürlerle geçmiştim.



Daha sonra lise yılları başladı. "Serserilerin adam olduğu yer" bir başka deyişle :) Tabi çok şükür ben serserilik yapmadığım için yapan arkadaşlarım için dedim yukarıdaki lafı :P Lise yılları baya zorlayıcıydı benim için.Özellikle Lise 1 sıkıntılı geçmişti.Lise 1'in ilk döneminde Matematiğim 1 olduğu için teşekkür belgesini kaçırmıştım :(  Ama ikinci dönemde kendimi biraz daha kasarak Teşekkür belgesini almıştım.Lise 2 ve üçte tüm dönemler teşekkürle geçildi.Lise sonda bilerek okul derslerine ağırlık vermiştim ve iyiki de vermişim.Bu yüzden okul puanım diğer arkadaşlarıma göre iyi çok şükür.



2007'de Nizip Cumhuriyet Lisesi'nden mezun oldum.2 yıl dershaneye gittikten sonra şimdi Eskişehir Anadolu Üniversitesine gideceğim.İnşallah bu üniversitedeyi de başarılı bir şekilde bitirip Öğretmen olmak istiyorum.



Bu sene 19 yaşına girdim bakalım daha ne kadar yaşayacağız ve ben bu süreçte bu bloga ne kadar yazı yazacağım. :)  Dualarınızı esirgemeyin dostlar.Bu arada Ramazanda blog yazmak çok keyifli arkadaşlar herkese tavsiye ederim.Yapacak hiçbir şeyiniz olmuyor ve sadece bilgisayara kenetlenmek zorunda kalıyorsunuz.Ayrıca Ramazanla ilgili geçen sene şu yazıyı yazmıştım.Gerçekten ilham geliyor insana.Neyse yine her zaman ki gibi çok uzattım.Kendinize çok çok iyi bakın Allah'a emanet olun,Ramazanınız da mübarek olsun dostlar hoşçakalın...
Sonuçlar ayın 12'sinde açıklandı ve benim tercihlerim arasında 1. sırayı alan Eskişehir-Türk Dili ve Edebiyatı bölümü geldi.Bu sene yeni açılan bir bölüm olduğu için açıköğretimi seçtim.Ve sonuca açıkçası çok sevindim.İlk başta çok üzülmüştüm açıkçası ama çok şükür Rabbim öyle bir yüzümü güldürdü ki tüm çektiğim acılar bir anda kayboldu...



Kayıtlar Eylül'ün 23'ünde başlıyor.Acaba beni oraya kadar kim bırakır :) KGM'den hesapladım G.antep'den Eskişehir tamı tamına 894 km :( Ne yapacağım ben Allah'ım :[ Nasıl geçer 894 km ? Hayatımın en uzun yolculuğunu yaşayacağım herhalde.Ne yapalım gideceğiz artık.



Bu arada ben Eskişehir'e gitmenin sevincindeyken internette Orçun kardeşimin'de Eskişehir-Sinema TV bölümünü kazandığını öğrendim.Ohh be gurbet elde yalnız değilmişim :) İnternet sitesini ziyaret ettim Anadolu Üniversitesinin gerçekten kaliteli bir site yapmışlar.Arayüzü basit her öğrencinin kolaylıkla işlemini yapabileceği bir site hazırlamışlar.Resimlere bakınca ufkum açıldı bir anda dostlar :) Gerçekten yaz kış mükemmel bir üniversiteymiş burası.Resimleri aşağıya koyuyorum bakın sizinde ufkunuz açılsın :) İşte o muhteşem resimler:

















İşte fotoğraflarda gösteriyor ki  bana çok iyi bir yer gelmiş çok şükür.Artık bana düşen azimle çalışıp bu 4 yılı başarıyla bitirmek.Size düşen ise: Sadece Dua Etmek.Dualarınızı esirgemeyiniz lütfen.İnşallah Rabbim herkesin gönlüne göre verir ve herkesin hakkında hayırlısı olur...
Şu sıralar burada havalar çok sıcak,insanın bu sıcakta gerçekten başı dönüyor.Ve bu yüzdendir ki bu devrede isteksizlik kendini göstermeye başlıyor.En ufak bir şey yapsan terliyorsun.Niye yalan söyleyeyim çoğu zaman yerimden kalkmak bile istemiyorum :)



ÖSS sonucum iyi gelmedi :( geçen sene ki puanımdan daha kötü bir puan alarak sırtımı Rabbim'e dayadım.Sonucu ne olacak inanın bende bilmiyorum.Tercihler yarın başlıyor 2 yıllık bir yeri seçicez artık.Hani her şeyde bir hayır vardır derler ya gerçekten de her işte bir hayır varmış.Demek ki olmayacakmış çok ısrar etmeminde bir manası olmadığını düşünüyorum. [Ama hiç bir sonuca bu kadar üzülmemiştim bunu da belirteyim :S]



Şu anda dayımın yanında halı dükkanında çalışıyorum(Ayaklarımın üstünde durmayı öğreniyorum :).Halı olduğu için o kadar isi pisi var ki öksürmemek elde değil :D Sıcak+halı pislikleri beni öldürüyor :S Ama buna rağmen şükrediyorum.



Bloga fazla yazı yazamıyorum en etkili sebeplerde yukarıda yazdıklarım.Yeni tema için kolları sıvadım.Çok güzel bir temayı yaklaşık 4 günden beri düzenliyorum.İnşallah en kısa sürede bitirip yeni temaya geçmek istiyorum.Belki o zaman bu isteksizlik de gider.



Bu aralar halı saha maçlarına gidiyorum.Haftada 1 gün maçımız var ve bugün akşam yine terleticez bedenimizi.Olsun ama iyi geliyor vücuda ( ertesi günü kalkamasam da seviyorum bu maçları :) )



Şimdilik bu yazıyı yazdım daha doğrusu yazma ihtiyacı duydum.Çünkü yaz aylarında bu seneye oranla geçen sene daha aktiftim.Bu yaz internet bağlantımızın olmaması ve benim çalışmam yüzünden aktif olamıyorum malesef.Neyse bir şey olursa haberdar ederim.Allah'a emanet olun dostlar...
Bu yaz sıcaklarında insanın aklına bir şeyde gelmiyor :) Bir türlü konu ekleyemiyorum nedense.Daha önce yani geçen sene bu zamanlar Fenerbahçe'nin yeni sezonda giyeceği formaları tanıtmıştım.[Burada]  Şimdi de bu sene giyilecek olan formalardan bir derleme sunacağım.Bir çoğu benim hoşuma gitti.Bu blogu okuyan  herkes fenerbahçeli değil o yüzden bu haber Fenerbahçelileri sevindirecek.Ve ayrıca da tasarımcıları.Çünkü hepsi tasarım harikası bana göre.İşte o derleme.  [Not:  Resimlerin üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz.]





  • Büyük bir teknolojik başarı! = [Yine çuvalladık.]

  • Yıllarca süren kapsamlı çalışmalar sonucunda geliştirildi. =[Kazara keşfettik!]

  • Tasarımlar toleranslar dahilinde oldu. = [Kuralları esnettikten sonra güç bela becerdik.]

  • Test sonuçları son derece memnuniyet vericiydi. = [İşe yarıyor ama nasıl oldu anlamadık.]

  • Öngörülemeyen sorunlar nedeniyle proje programın biraz gerisinde kaldı. = [Şu sıralar başka projeyle ilgileniyoruz.]

  • Proje bir sonraki rapor döneminde sonuçlandırılacak. = [Daha başlamadık bile ama bir şeyler söylememiz gerekiyordu.]

  • Farklı yaklaşımlar denenmektedir. = [Ne yaptığımızı bizde bilmiyoruz ama idare ediyoruz işte!]

  • Soruna yeni bir yaklaşım denenmektedir. = [Yeni eleman aldık.Onun üstüne yıkacağız.]

  • Tasarımı baştan yapmamız gerekecek. = [Bu şeyi anlayan tek adam vardı.O da istifa etti.]

  • Bazı küçük sorunları düzeltmek için üzerinde duruyoruz. = [Baştan başlıyoruz]

  • Esas olarak tamamlandı. = [Yarısı gitti sayılır]

  • Tahmin ediyoruz. = [İnşallah]

  • Çizimin hazırlanması uzun sürdü. = [Daha hiçbir şey çizmedik ki!]

  • İyi tanımlanmış değil. = [Kimse üzerinde düşünmedi]

  • Daha fazla analiz gerekiyor. = [İş çığrından çıktı]

  • Proje önümüzdeki yılın son çeyreğinde hazır olacak. = [O zamana kadar gecikmeden sorumlu birini buluruz elbet.]

  • Senin teorini biz çok denedik.Uygulanabilirliği yok.=  [Aslında iyi fikir,kendi fikrinmiş gibi raporumda belirteyim.]





                                                       25. Yüzyılda Türk Uyarı Levhaları !





  • Dikkat! Meteor düşebilir.

  • Lütfen uzaya tükürmeyiniz.

  • Buraya uranyum döken eşektir.

  • Türbeye chip, süper iletken materyal, fiber ptik kablo bağlamayınız.

  • Silikon bazlı, display özellikli kaldırım taşlarının değişmesinden dolayı verdğimiz rahatsızlıktan ötürü özür dileriz.

  • Galaktik yol ! İndirme bindirme yapılmaz.  :D



Güzel bir eklenti buldum arkadaşlar..Bana göre faydalı bir eklenti diye düşünüyorum.Okuyucuları bir nevi sitenizdeki beslemeye teşvik ediyor.Diyelim güzel bir yazı yazdınız bu yazınızın altına şu şekilde hoş bir eklenti kurmak istemez misiniz?





Şimdi gelelim bu güzel eklentinin kurulumuna:





Öncelikle Blogger'a giriş yapınız.{Tavsiyem Draft Blogger} Giriş yaptıktan sonra sırasıyla:  Yerleşim;Html'yi Düzenle;Widget Şablonlarını Genişlet



Adım 1:Bunları yaptıktan sonra şu kodu bulun:





<div class="post-footer">




Bu kodu bulduktan sonra eğer sitenizde devamını oku bağlantısı varsa ve siz bu eklentiyi yazının devamında okuyucunuza göstermek istiyorsanız 1. adımdaki koddan sonra şu kodları ekleyin:



<span class="fullpost">
<div style="background-color: #f1f1f1; border-bottom: rgb(204,204,204) 1px solid; border-left: rgb(204,204,204) 1px solid; border-right: rgb(204,204,204) 1px solid; border-top: rgb(204,204,204) 1px solid; margin-top: 1px; padding-bottom: 5px; padding-left: 5px; padding-right: 5px; padding-top: 5px;">
<img align="left" src="http://i41.tinypic.com/i5d7k2.jpg" /><b>Eğer bu yazı hoşuna gitti ise,</b><a href="http://feedburner.google.com/fb/a/mailverify?uri=EnesveBlogu"></a>
<div style="color: #05cef2;">
<b>durma tıkla ve sende RSS abonesi ol! Ha birde [Ücretsiz:]</b></div>
</div>
</span>




Eğer siz hala yazılarınızda devamını oku bağlantısını yapmadıysanız şurdan Erhan hocamın müthiş anlatımıyla devamını oku bağlantısını yapabilirsiniz.



Yok eğer ben devamını oku eklentisi yapmak istemiyorum bana direkt kodları ver diyorsanız o kodlarda aşağıda: Dediğim gibi bu kodları 1. adımda verdiğim koddan sonra eklemeyi unutmayın.





<div style="background-color: #f1f1f1; border-bottom: rgb(204,204,204) 1px solid; border-left: rgb(204,204,204) 1px solid; border-right: rgb(204,204,204) 1px solid; border-top: rgb(204,204,204) 1px solid; margin-top: 1px; padding-bottom: 5px; padding-left: 5px; padding-right: 5px; padding-top: 5px;">
<img align="left" src="http://i41.tinypic.com/i5d7k2.jpg" /><b>Eğer bu yazı hoşuna gitti ise,</b><a href="http://feedburner.google.com/fb/a/mailverify?uri=EnesveBlogu"></a>
<div style="color: #05cef2;">
<b>durma tıkla ve sende RSS abonesi ol! Ha birde [Ücretsiz:]</b></div>
</div>


Önemli Not:  Yukarıdaki kodlarda değiştireceğiniz yerleri mavi renkle gösterdim.Bilgileri kenidinize göre değiştirmeyi unutmayın.Güle güle kullanın ve birde dua etmeyi unutmayın :] Yapamadığınız bir yer olursa sormaktan çekinmeyin...