{NesTal}'den gelen bu ödül için kendisine teşekkür ediyorum.Kreativ blog nedir? Kreativ Blogger "Yaratıcı Blogcu" anlamına geliyor.Bu ödül için bazı kurallar var.Neymiş o kurallar hemen görelim:
1-}Ödülün logosunu bloguna eklemek [Logo görüldüğü gibi yazının ilk başında]
2-}Ödülü aldığın kişinin linkini, ödülle ilgili yazına yazmak, [Link de NesTal yazısının içinde]
3-}Sevdiğin 7 şeyi listelemek,
4-}Sevdiğin 7 blogu listelemek,
ve
5-}Ödülü göndereceğin bloglara mesaj bırakmak.
Gelelim 3. 4. ve 5. maddelere:
Sevdiğim 7 şeyi listeleyeyim: {Bu arada 7 sayısı da uğurlu rakamım :}
- Hayatı gözlemlemeyi özellikle insanları gözlemlemeye bayılırım.Her an karşınıza nasıl insanın çıkacağı belli olmuyor.
- Radyoda çalan Felsefik konuşmalar özellikle Filozofların geçmişte birbirleriyle yaptığı konuşmaları ve mektuplaşmaları çok keyif veriyor.
- Bilgisayarı çok severim.Bilgisayarı sadece araç değil de amaç olarak kullananlardanım.Yani bilgisayara oyun,müzik,resim vs. yüklemek değilde bilgisayarın teknik özelliklerini araştırmayı tercih ederim.Bu sayede kendi bilgisayarımın içini dağıtıp tekrar düzebiliyorum.
- İnterneti çok severim.Kodlarla uğraşmak ayrı bir zevk kaynağı benim için.İşime yarayan kodlar dışında başkalarına da faydalı olacak kodları öğrenmeye çalışıyorum.
- Kendi odamda (kimsenin olmadığı zamanlar) Yüksek sesle beni uzaklara alıp götüren 7 dakikalık bir parçayı dinlemeyi çok seviyorum.O yedi dakika içinde adeta beyin sınırlarımı zorluyorum.Yaptığım hatalardan ders çıkarıyorum.
- Kitap okumayı (felsefik,tarih,bilim kurgu) kitaplarını zevkle okurum.Bazen alıpta okumadığım kitaplarda olur niye yalan söyleyeyim :)
- Son olarak gülümsemeyi ve gülümsetmeyi herhalde bu 6 maddeden daha çok seviyorum.Karşımdaki insanın güldüğünü görmek beni çok mutlu ediyor.Bunun için elimden geleni yaparım.Yapamadığım zaman da oluruna bırakırım :)
- Son zamanlarda tanıdığım http://widgetsforfree.blogspot.com'u beğeniyle takip ediyorum.Genellikle blogger ipuçlarının yer aldığı bir blog.
- Uzun zamandır vazgeçilmezlerim arasında yer alan http://www.mafiamax.com'u severek takip ediyorum.
- Kendini insanlığa hizmet için adamış Ahmet kardeşim http://www.karbonizma.com gerçekten herkese hitap eden bir blog.Bende hayranlıkla izliyorum.
- Genel olarak wordpress temaları ve web ile ilgilenen http://www.faruksal.com'u herkese öneririm.Henüz yeni tanışsakta aslında ben bu blogu yaklaşık 6-7 aydan beri takip ediyordum.
- Yine vazgeçilmezlerim arasında http://www.kerimsel.com'u hemen hemen her gün takip ederim.Yazıları insana ilham kaynağı oluyor.Kendisi sık yazamamdan yakınmış :) Bazen sık yazmakta insanı bıktırıyor Kerim kardeşim :)
- Bir Öğretmenin günlüğü olan http://www.e-miray.com'u sık sık takip ederim.Gerçekten insanı güldüren ve pratik bilgilerin yer aldığı bir blog.
- Son olarak http://www.dataservis.org'u mütemadiyen takip ediyorum :) Çok güzel özgün bir blog.
Faruksal,Data Servis ve E-Miray'a vermek istiyorum bu ödülü.
Dipnot: Kusura bakma NesTaL biraz geç oldu ama sonunda yazabildim şükür.
Bu yaşıma kadar yaşama şansı veren Rabbime yüzbinlerce hamd-ü senalar olsun.Acısıyla tatlısıyla koca bir 19 sene yaşamışım.Yaşamışım ama nasıl geçmiş bu 19 sene gelin bir göz atalım...
Çoçukluk yıllarım 4 katlı bir apartmanda geçti.Apartmanımız bahçeliydi ve çeşit çeşit meyveler vardı.Üst kat ahmet abi her pazar o ağaçları sulardı.Gezmeye felan gittiğinde ise o görevi bize verirdi.Bizde bir güzel sulardık o ağaçları.Ahmet abinin bir oğlu vardı; adı Faruk. Faruk abinin futbola merakı çok büyüktü.O yaşlarda(8 veya 10) sokakta diğer arkadaşlarıyla maç yapardı.Maç olmadığı zamanlarda beni çağırır birlikte top oynardık.Fakat o beni hep kaleye sokardı.(Buna razıyım)Kaleye sokmakla kalmayıp bana çok iyi duracaksın derdi.Elimden geldiği kadar iyi durduğumu sanardım.Fakat bu onun için geçerli değilmiş ;) Bana ha bire uç derdi."Tutamıyorsan toplar uçaçaksın oğlum" Bende çoçukluk aklı beton yerde uçuyorum güya :) Halbuki dizlerimi kollarımı yaralıyorum ama sözde uçarak çok iyi kalecelik yapıyorum şu akla bak sen :)
O bağırdıkça kızdıkça bana daha çok hırs gelirdi.Bu böyle devam ederken belli bir zaman sonra ben kalecilikten çıkmış artık bir oyuncuydum(çoçukluk görüşüm :) Daha sonra da maç yapa yapa tam bir sokak çoçuğu olmuş ve bu Faruk abiyi yenecek duruma gelmişim ve ardından da yenmişim hemde farklı skorla ;)
Tabi bu anlattıklarım daha okula gitmeden önce olanlardı.İşte küçüklüğüm bu şekilde ilerledi ve artık okula gidiyordum.1. sınıf pekiyi 2.sınıf pekiyi 3.sınıf pekiyi derken 4. sınıf da tökezledim ve teşekkür belgesi alabildim.:P Sonra 5.sınıfta takdirle geçince orta okul yılları başladı.Dersler ağır geldi hoca sayısı çok fazlalaşmıştı.Çok şaşırmıştım 12 derse 5-6 öğretmen girince dedim herhalde bu sene sınıfta kalırım.Ama hiç öyle dediğim gibi olmadı Allah'ın izniyle ve ortaokul yıllarınıda başarılı bir şekilde takdir ve teşekkürlerle geçmiştim.
Daha sonra lise yılları başladı. "Serserilerin adam olduğu yer" bir başka deyişle :) Tabi çok şükür ben serserilik yapmadığım için yapan arkadaşlarım için dedim yukarıdaki lafı :P Lise yılları baya zorlayıcıydı benim için.Özellikle Lise 1 sıkıntılı geçmişti.Lise 1'in ilk döneminde Matematiğim 1 olduğu için teşekkür belgesini kaçırmıştım :( Ama ikinci dönemde kendimi biraz daha kasarak Teşekkür belgesini almıştım.Lise 2 ve üçte tüm dönemler teşekkürle geçildi.Lise sonda bilerek okul derslerine ağırlık vermiştim ve iyiki de vermişim.Bu yüzden okul puanım diğer arkadaşlarıma göre iyi çok şükür.
2007'de Nizip Cumhuriyet Lisesi'nden mezun oldum.2 yıl dershaneye gittikten sonra şimdi Eskişehir Anadolu Üniversitesine gideceğim.İnşallah bu üniversitedeyi de başarılı bir şekilde bitirip Öğretmen olmak istiyorum.
Bu sene 19 yaşına girdim bakalım daha ne kadar yaşayacağız ve ben bu süreçte bu bloga ne kadar yazı yazacağım. :) Dualarınızı esirgemeyin dostlar.Bu arada Ramazanda blog yazmak çok keyifli arkadaşlar herkese tavsiye ederim.Yapacak hiçbir şeyiniz olmuyor ve sadece bilgisayara kenetlenmek zorunda kalıyorsunuz.Ayrıca Ramazanla ilgili geçen sene şu yazıyı yazmıştım.Gerçekten ilham geliyor insana.Neyse yine her zaman ki gibi çok uzattım.Kendinize çok çok iyi bakın Allah'a emanet olun,Ramazanınız da mübarek olsun dostlar hoşçakalın...
Çoçukluk yıllarım 4 katlı bir apartmanda geçti.Apartmanımız bahçeliydi ve çeşit çeşit meyveler vardı.Üst kat ahmet abi her pazar o ağaçları sulardı.Gezmeye felan gittiğinde ise o görevi bize verirdi.Bizde bir güzel sulardık o ağaçları.Ahmet abinin bir oğlu vardı; adı Faruk. Faruk abinin futbola merakı çok büyüktü.O yaşlarda(8 veya 10) sokakta diğer arkadaşlarıyla maç yapardı.Maç olmadığı zamanlarda beni çağırır birlikte top oynardık.Fakat o beni hep kaleye sokardı.(Buna razıyım)Kaleye sokmakla kalmayıp bana çok iyi duracaksın derdi.Elimden geldiği kadar iyi durduğumu sanardım.Fakat bu onun için geçerli değilmiş ;) Bana ha bire uç derdi."Tutamıyorsan toplar uçaçaksın oğlum" Bende çoçukluk aklı beton yerde uçuyorum güya :) Halbuki dizlerimi kollarımı yaralıyorum ama sözde uçarak çok iyi kalecelik yapıyorum şu akla bak sen :)
O bağırdıkça kızdıkça bana daha çok hırs gelirdi.Bu böyle devam ederken belli bir zaman sonra ben kalecilikten çıkmış artık bir oyuncuydum(çoçukluk görüşüm :) Daha sonra da maç yapa yapa tam bir sokak çoçuğu olmuş ve bu Faruk abiyi yenecek duruma gelmişim ve ardından da yenmişim hemde farklı skorla ;)
Tabi bu anlattıklarım daha okula gitmeden önce olanlardı.İşte küçüklüğüm bu şekilde ilerledi ve artık okula gidiyordum.1. sınıf pekiyi 2.sınıf pekiyi 3.sınıf pekiyi derken 4. sınıf da tökezledim ve teşekkür belgesi alabildim.:P Sonra 5.sınıfta takdirle geçince orta okul yılları başladı.Dersler ağır geldi hoca sayısı çok fazlalaşmıştı.Çok şaşırmıştım 12 derse 5-6 öğretmen girince dedim herhalde bu sene sınıfta kalırım.Ama hiç öyle dediğim gibi olmadı Allah'ın izniyle ve ortaokul yıllarınıda başarılı bir şekilde takdir ve teşekkürlerle geçmiştim.
Daha sonra lise yılları başladı. "Serserilerin adam olduğu yer" bir başka deyişle :) Tabi çok şükür ben serserilik yapmadığım için yapan arkadaşlarım için dedim yukarıdaki lafı :P Lise yılları baya zorlayıcıydı benim için.Özellikle Lise 1 sıkıntılı geçmişti.Lise 1'in ilk döneminde Matematiğim 1 olduğu için teşekkür belgesini kaçırmıştım :( Ama ikinci dönemde kendimi biraz daha kasarak Teşekkür belgesini almıştım.Lise 2 ve üçte tüm dönemler teşekkürle geçildi.Lise sonda bilerek okul derslerine ağırlık vermiştim ve iyiki de vermişim.Bu yüzden okul puanım diğer arkadaşlarıma göre iyi çok şükür.
2007'de Nizip Cumhuriyet Lisesi'nden mezun oldum.2 yıl dershaneye gittikten sonra şimdi Eskişehir Anadolu Üniversitesine gideceğim.İnşallah bu üniversitedeyi de başarılı bir şekilde bitirip Öğretmen olmak istiyorum.
Bu sene 19 yaşına girdim bakalım daha ne kadar yaşayacağız ve ben bu süreçte bu bloga ne kadar yazı yazacağım. :) Dualarınızı esirgemeyin dostlar.Bu arada Ramazanda blog yazmak çok keyifli arkadaşlar herkese tavsiye ederim.Yapacak hiçbir şeyiniz olmuyor ve sadece bilgisayara kenetlenmek zorunda kalıyorsunuz.Ayrıca Ramazanla ilgili geçen sene şu yazıyı yazmıştım.Gerçekten ilham geliyor insana.Neyse yine her zaman ki gibi çok uzattım.Kendinize çok çok iyi bakın Allah'a emanet olun,Ramazanınız da mübarek olsun dostlar hoşçakalın...
Sonuçlar ayın 12'sinde açıklandı ve benim tercihlerim arasında 1. sırayı alan Eskişehir-Türk Dili ve Edebiyatı bölümü geldi.Bu sene yeni açılan bir bölüm olduğu için açıköğretimi seçtim.Ve sonuca açıkçası çok sevindim.İlk başta çok üzülmüştüm açıkçası ama çok şükür Rabbim öyle bir yüzümü güldürdü ki tüm çektiğim acılar bir anda kayboldu...
Kayıtlar Eylül'ün 23'ünde başlıyor.Acaba beni oraya kadar kim bırakır :) KGM'den hesapladım G.antep'den Eskişehir tamı tamına 894 km :( Ne yapacağım ben Allah'ım :[ Nasıl geçer 894 km ? Hayatımın en uzun yolculuğunu yaşayacağım herhalde.Ne yapalım gideceğiz artık.
Bu arada ben Eskişehir'e gitmenin sevincindeyken internette Orçun kardeşimin'de Eskişehir-Sinema TV bölümünü kazandığını öğrendim.Ohh be gurbet elde yalnız değilmişim :) İnternet sitesini ziyaret ettim Anadolu Üniversitesinin gerçekten kaliteli bir site yapmışlar.Arayüzü basit her öğrencinin kolaylıkla işlemini yapabileceği bir site hazırlamışlar.Resimlere bakınca ufkum açıldı bir anda dostlar :) Gerçekten yaz kış mükemmel bir üniversiteymiş burası.Resimleri aşağıya koyuyorum bakın sizinde ufkunuz açılsın :) İşte o muhteşem resimler:
İşte fotoğraflarda gösteriyor ki bana çok iyi bir yer gelmiş çok şükür.Artık bana düşen azimle çalışıp bu 4 yılı başarıyla bitirmek.Size düşen ise: Sadece Dua Etmek.Dualarınızı esirgemeyiniz lütfen.İnşallah Rabbim herkesin gönlüne göre verir ve herkesin hakkında hayırlısı olur...
Kayıtlar Eylül'ün 23'ünde başlıyor.Acaba beni oraya kadar kim bırakır :) KGM'den hesapladım G.antep'den Eskişehir tamı tamına 894 km :( Ne yapacağım ben Allah'ım :[ Nasıl geçer 894 km ? Hayatımın en uzun yolculuğunu yaşayacağım herhalde.Ne yapalım gideceğiz artık.
Bu arada ben Eskişehir'e gitmenin sevincindeyken internette Orçun kardeşimin'de Eskişehir-Sinema TV bölümünü kazandığını öğrendim.Ohh be gurbet elde yalnız değilmişim :) İnternet sitesini ziyaret ettim Anadolu Üniversitesinin gerçekten kaliteli bir site yapmışlar.Arayüzü basit her öğrencinin kolaylıkla işlemini yapabileceği bir site hazırlamışlar.Resimlere bakınca ufkum açıldı bir anda dostlar :) Gerçekten yaz kış mükemmel bir üniversiteymiş burası.Resimleri aşağıya koyuyorum bakın sizinde ufkunuz açılsın :) İşte o muhteşem resimler:
İşte fotoğraflarda gösteriyor ki bana çok iyi bir yer gelmiş çok şükür.Artık bana düşen azimle çalışıp bu 4 yılı başarıyla bitirmek.Size düşen ise: Sadece Dua Etmek.Dualarınızı esirgemeyiniz lütfen.İnşallah Rabbim herkesin gönlüne göre verir ve herkesin hakkında hayırlısı olur...