Kanal D izle Star Tv izle Atv izle Show Tv izle Fox Tv izle TRT 1 izle NTV Spor izle Kral Tv izle A Haber izle Tv8 izle NTV izle CNN izle Samanyolu izle Tjk Tv izle Yumurcak Tv izle
Elim yine "Yeni Gönderi" tuşuna değdi bile.İşte yeni bir yazı daha yazıyorum.Bu yazım içimdeki blog sevgisine ait.Ne zamandır yazmayı düşündüm ama bir türlü yazamadım bu konuyu.İçimdeki blog sevgisi bambaşka arkadaşlar.Günlük yaşamda yaşadığımız her olayın sonucu beni blog yazmaya itiyor.Hayatımda güzele dair ne görürsem onu bloguma yazayım diğer arkadaşlarım da görsün,onların da deneyimleri olsun diye güzel gördüğüm şeyleri bloguma yazıyorum.



Blog yazmak ilk başlarda bana amatörce birşey olarak görünmüştü.Açmayı bile düşünmezdim bu blogu.Ama sonra tam internetim kapanacakken açayım da kalsın bir kenarda hesabı bu blogu açtık.Açtık ama konu ekleyecek miydim? ya da güzel şeyleri paylaşabilecek miydim? derken sonunda açtık ve açar açmaz da birşeyler eklemeye başladığımı hatırlıyorum.Ben blogu açtım sonra birde baktım ki bu iş hem profesyonellerin işi hemde amatörlerin işi dedim kendi kendime ve bende profesyonel olma yolunda adımları teker teker izledim.



O adımlar sonrasında karşılığını vermeye başladı.Ve bende profesyonelce blog yazdığımın farkına vardım.İşte ne olduysa bu kısımdan sonra olmaya başladı.İşe profesyonellik açısından baktığınızda yükünüz daha da ağır oluyormuş :) Hani insan amatör yazdığında kimseyi takmaz ve kafasına ne eserse onu yazar ya hıh işte benim ki öyle birşey değildi kesinlikle.Çok dikkat etmeye çalıştım yazarken.Tabi bu yazı geçmişinde hatalarımda vardı tabii ki her insan gibi.Sonra iş profesyonellik boyutuna gelince başarılı olan blogcuların bloguna bakmaya karar verdim ve birçok başarılı blogculardan birçok şey öğrendim çok şükür.Ve baktım gerçektende blog diliyle yani html'le gerçek manada siteler yapılabiliyormuş.Bu php yani wordpress'ciler için daha da geçerli
:)



İşte başarılı blogcuların bloguna bakarken onlardan hergün (ya da hergün demeyelim her hafta diyelim çünkü ben o zamanlar dershane'ye gidiyordum
:) yeni birşeyler öğrendim ve bu öğrendiklerimi kendi bloguma geçirmeye karar verdim.



Yani arkadaşlar yaşadığım her anda içimden bloga o an için bir şeyler eklemek geliyor.Ne bileyim 2 gün ayrı kalsam blogumu çok özlüyorum.Kendi kendime "Acaba blogum beğeniliyor mu,acaba bugün kaç kişi ziyaret etti blogumu,acaba diğer kişilere faydalı olabilecek ne yapabilirim blogumda?" diyerekten sorular soruyorum kendi kendime.Yani bir tatile gitsem çok özlüyorum.4 günüm ayrı geçsin deliriyorum.Ve internet kafelerde kavuşunca blogunuza pek birşey anlamıyorsunuz.Çünkü rahat değilsiniz.Hiç birşey evde yazdığınızın rahatlığını vermez.



Velhasıl kelam blogumu ve blog yazmayı çok seviyorum.Şu ana kadar hiç pişman olmadım bundan sonra da olmam inşallah.Bu arada söylemeyi unuttum.Blogumu severken diğer bloglara da göz atmadan geçmem.Çünkü onlarsız da olmuyor.Her insan kendi blogunda bir şeyler yapmaya çalıştığı için onlarda çok güzel şeyler ortaya çıkarıyorlar.Yani sadece ben blog yazsam diğerleri yazmasa bu işin hiçbir anlamı olmaz.Yani mutlaka her alanda blogcular bloguna bir şeyler yazmalı ve okurlarını tatmin etmelidir diye düşünüyorum.Biraz sıkıcı bir yazı olabilir ama ben içimdeki bloga sevgimi yazdım
:) Son olarak sizlere sorumu sorayım ?



Blog yazan arkadaşlar: Sizde de böyle bir blog sevgisi var mı?
:P Eğer varsa buyrun sizi yorum yapmaya davet edelim...


Fenerbahçe'mizin yeni sezondaki formaları görücüye çıktı.Bir Fenerbahçe'li olarak bu haberi vermekten gurur duyuyorum :) Formalar gerçekten çok güzel yapılmış.Geçen sene en beğenilen forma çubuklu forma idi.Bu senede Celtic'in formasındaki yan çubuktan esinlenerek o tasarım Fenerbahçe formalarıyla özdeşleştirilmiş adeta.Formaların bu şekilde olacağını Dershane'ye giderken duymuştum ve o zamandan beri bekler olmuştum :) Nihayet Fenerbahçe'mizin yeni formaları çıkmış.Almak nasip olur mu bilmem ama çok sevdiğimi söyleyebilirim.Neyse daha fazla uzatmadan formaların resimlerini ekleyeyim.İşte Fenerbahçe'nin yeni sezonda giyeceği formaları:















Image and video hosting by TinyPic



Image and video hosting by TinyPic



Image and video hosting by TinyPic



Image and video hosting by TinyPic

Image and video hosting by TinyPic

Image and video hosting by TinyPic







O kadar fanatik değilimdir ama fenerbahçe formalarını oldum olası sevmişimdir.Bu sezon Fenerbahçe'den başarı bekliyorum ama kısmet.İnşallah başarılı olur yeni sezonda...
Image and video hosting by TinyPic



Bugün sizlere Blogger temalarının en yenilerini tanıtmaya çalışacağım.Wordpress'e tema bulmak çok kolaydır ve de çok hoş temaları vardır Wordpress'in ama Blogger için geçerli değil bu söylediğim.Blogger'ın bence tek eksik yanı tema çeşitinin çok az olması.Onun dışında tüm özelliklerini beğeniyorum ben şahsen.Piyasada pek çok tema üreten site olmasa da bazıları bu işi çok iyi yapıyor.Bende bu adresleri ve yaptıkları temaları göstereceğim.Temaların ayrıntılarına resimlerinin üstüne tıklayarak bakabilirsiniz.



1.Temamız: Dreamy
Oldukça sade ve arkaplanı mavi olan gayet güzel bir tema.
Image and video hosting by TinyPic
2.Temamız: Japanese
Tasarımını gayet güzel yapmışlar.Widgetler'ı sol tarafta.Bu şekil tema arayanlar bu temaya göz atabilirler.
Image and video hosting by TinyPic
3.Temamız: Personalie
Bu temamız pembe ağırlıklı ve kişisel olarak sunulmuş kullanıcılara.Tasarımı bence çok güzel.
Image and video hosting by TinyPic
4.Temamız: Blog oh Blog
Bu temayı bir zamanlar kullanacaktım ama yıldızımız barışmadı bir türlü :) Eğer sizinki barışıryorsa bu tema ile aşağıya bakabilirsiniz :)
Image and video hosting by TinyPic
5.Temamız: Twitter
Twitter'dan esinlenerek yapılmış gayet güzel bir tema
Image and video hosting by TinyPic
6.Temamız: FlyNet 02
Eğer bilgisayar ve internet kategorisine ait bir blogunuz varsa bu tema tam size göre.Bana header kısmı çok ilginç geldi.İlk defa gördüm böyle bir temayı.Header kısmına baktımda flash ile yapılmış.Sizde bakabilirsiniz eminimi size de ilginç gelecektir.
Image and video hosting by TinyPic
7.Temamız: Morning
Bir Türk arkadaşımız olan Gosu bugüne kadar birçok güzel ve başarılı tema yazmıştır.İşte bir örnek daha.
Image and video hosting by TinyPic








Şimdilik bu kadar arkadaşlar.İlerde yeni çıkan tema olursa buradan tekrar yayınlarım.Umarım beğenirsiniz.Selametle...


Bu görüntüye yürek dayanmıyor ama malesef hayatın gerçekleri.Aman Allah'ım baktıkça yüreğim burkuluyor,bu kadar büyük talihsizlik olabilir mi? Adamın ayağı resmen 180 derece dönmüş.Ayak kırlımalarını kicbox'da bakarken de böyle yüreğim burkulurdu ama bu resim gerçekten çok acı bir durum.Allah böyle bir kazayı kimsenin başına vermesin :( İşte haberin detayı...


UEFA Intertoto Kupası 3. Tur rövanş maçında Aston Villa, evinde Danimarka ekibi Odense ile karşı karşıya geldi. 2-2 biten ilk maçın rövanşında İngiliz ekibi 51. dakikada Young'la bulduğu golle sahadan 1-0 galip ayrıldı ve turu geçen taraf oldu.

Bu arada maçın 15. dakikasında defans oyuncusu Bouma, Djemba Djemba ile girdiği ikili mücadelede yerde kaldı ve sağ bileği döndü.

Futbolcunun Premier Lig'in ilk haftasında sahaya çıkmasının zor olduğu belirtiliyor.
Ne diyelim Allah şifa versin o oyuncuya.Gerçekten bouma'nın yerinde olmak istemezdim...


Bugün arşivimdeki fon müziklerden 18 tanesini sizlere sunuyorum.Fon müzik benim için çok şey ifade ediyor.Bazı anlarımda beni öyle rahatlatır ki o müziklerde bulurum huzuru.Sinirlendiğim zaman sinirimi yatıştıran şeylerden biriside arşivlerimde bulunan fon müziklerimdir.İşte bende o müziklerden size sadece 18 tanesini sunacağım.



Bir zamanlar çok aramıştım internetten ama biliyorsunuz siteler herşeyi karşılık için yapmaya başladığı için internetten bir türlü bulamamıştım.Onun yerine gittiğim internet kafeler sağolsun oradan birçoğunu bulmuştum :) Neyse daha fazla ellerimi yormadan şarkıların resimlerini ve indireceğiniz linki yazayım :) İşte indireceğiniz link ve resimi :



Bu indireceğiniz şarkıların listesi:



Image and video hosting by TinyPic



Buda 18 adet fon müziğinin indirme adresi:Tamamen kendi uploadımdır.Eğer beğenirseniz arşivimden tekrar yenilerini ekleyebilirim...



Tıklayın.




Yeni bir oyun sitesi buldum arkadaşlar :) Bu sitenin adı OfficeGameSpot Bir çoğumuz ne kadar olgun olsak da bazen internet sitelerinden ilgi çekici oyunları halen oynarız :) İşte bu sitede o ilgi çekici oyunlara benzer oyunların olduğu site.Ben en çok Bubble Buster oyununu sevdim :) Bu oyunun bir değişiğini Pardus 2007'de oynamıştım.Site aslında değişik bir kategori ile oluşturulmuş.Hem aylara göre oyunlar var hemde normal kategori oyunları var; spor,savaş,aksiyon,puzzle,yarış,klasik vs.vs... Birde sayfanın en altında Klasik oyunlar başlığı altında Pacman var.Bu oyunu bir zamanlar Televizyona takılan ataride nasılda oynardım :) Yemeğimi bile yemez,o oyuna dalıp giderdim :) Neyse sizde biraz stres atmak ya da biraz gülümsemek istiyorsanız siteyi gezebilirsiniz... Site: OfficeGameSpot





2008 ÖSS'nin açıklanmasından sonra sınavı kazanan öğrenciler için tercih klavuzu yayınlandı.Her ne kadar benim işime yaramayacaksa da diğerlerinin işine yarayacaktır.Ben hala hayırlısı olsun diyorum tekrar hazırlanıp bu sefer kazananlardan oluruz inşallah.Olmayacak diye birşey yok inanan başarır.Zaten Cenab-ı Allah şöyle diyor: "Zenginliği istediğime,İlmi ise isteyene veririm" İnşallah bizde isteyelim,inanalım,hakkını vererek çalışalım en azından kazanamazsak bile vicdanımız rahat olur.Neyse işte 2008 ÖSYM'nin tercih klavuzları:









GENEL BİLGİLER



TABLO 3A



TABLO 3B



TABLO 4



TABLO 3A, TABLO 3B VE TABLO 4′TE YER ALAN YÜKSEKÖĞRETİM PROGRAMLARININ KOŞUL VE AÇIKLAMALARI



TABLO 5



TABLO 5′TE YER ALAN YÜKSEKÖĞRETİM PROGRAMLARININ KOŞUL VE AÇIKLAMALARI



TABLO 6A



TABLO 6B



TABLO 6C



TABLO 7



TABLO 8



YÜKSEKÖĞRENİM KREDİ ve YURTLAR KURUMUNA (YURT-KUR) AİT BAŞVURU FORMU NASIL DOLDURULACAKTIR?YURT-KUR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN YÜKSEKÖĞRENİM GENÇLİĞİNE HİZMETLERİ



2007-2008 ÖĞRETİM YILI YURT-KUR BAŞVURU FORMU



DUYURULAR



TÜBİTAK 2205-YURT İÇİ LİSANS BURS PROGRAMI DUYURUSU



POLİS AKADEMİSİ BAŞKANLIĞI GÜVENLİK BİLİMLERİ 2008-2009 AKADEMİK YILI GİRİŞ ŞARTLARI



POLİS AKADEMİSİ BAŞKANLIĞI POLİS MESLEK YÜKSEKOKULLARI 2008-2009 AKADEMİK YILI GİRİŞ ŞARTLARI



2007-2008 ÖĞRETİM YILINDA ÖRGÜN ÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN ÖDEDİKLERİ KATKI PAYLARI VE İKİNCİ ÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN ÖDEDİKLERİ ÖĞRENİM ÜCRETLERİ



ÜNİVERSİTELERİN İNTERNET ADRESLERİ





Herkese Allah başarı versin inşallah.Dua etmeyi unutmayın...




Evet arkadaşlar uzun zamandan beri yapmaya daha doğrusu almaya çalıştığım alan adını nihayet alabildim çok şükür.Çoğu zaman denemiştim ama bir türlü yapmayı becerememiştim :) İşte en sonunda bugün de bir deneyelim dedik ve farklı bir yöntemle alabildik bu alan adını.Sağolsun gökhan kardeşim ısrar etti de almayı başardık.Tabi gökhan kadar aradığım müşteri hizmetlerinin de katkısı büyük.Alan adını İHS'den aldım.1 yıllık alan adına 10 YTLyatırdım PTT'ye.

Bana göre çok ucuz keşke 2 yıllık alsaymışım diyorum.Ben öylesine olur mu acaba diye denerken 1 yıllık seçmişim.Neyse 1 yıl sonra tekrar alırız inşallah.Çok mutlu ve de çok mesut oldum :) Sadece isim değişiyor adres satırında ama bir hava yaratıyor ki sormayın gitsin :D En azından şöyle bir durum ortaya çıkmıyor.Mesela önceden birilerine benimde sitem var dediğimde şöyle derlerdi:

"Ver bakayım sitenin adresini nasıl bir şeymiş"

"Tamam veriyorum. enesilhan.blogspot.com"

"Nee! spot ne? ürün felan mı satıyorsun :D "

"Ne ürünü ya site işte beğenemedin mi :P"

İşte artık bu türlü sıkıntılardan kurtuldum çok şükür.Artık yeni bir alan adım var.Hayırlı olması temennisiyle...



Bloglarını alan adlarına geçirmek isteyenler olursa ihs için anlatım var nasıl yapıldığına dair.Gökhan kardeşim detaylı bir şekilde anlatmış.Bakmak isteyenler buraya tıklayabilir.





Çoğu zaman düşünürüm de acaba aklımdakilerini neden o an için bloguma geçiremiyorum diye? Blog aslında gerçekten güzel bir nimet tabii yararlanmasını bilenler için.Geçen sene dershanemin başlamasıyla birlikte günlük tutmaya başlamıştım.Ne güzel günü gününde yazardım.Ama şöyle 2-3 ay geçtikten sonra günden güne yazdığım günlükler haftaları bulmaya başladı;yani artık günden güne değil de haftadan haftaya yazmaya başlamıştım.Bu duruma çok üzülmüştüm "Allah'ım ne olursun şunu günden güne yazmayı tekrar nasip et" diye dua bile etmiştim.Ama o ne şeytan ki onu bile engelledi.Keşke bunla da kalsaydı.Ben günlüğümün haftaya kalmasına üzülürken 2 hafta da bir yazmaya başladım sonra.Aman Allah'ım bu kadar aciz olamazdım.Bu tembellik devam etti ve artık günlük değil aylık yazıyordum :)



Neyse aylık yazmakta bir yerden sonra tat veriyordu bana.Çünkü artık günlük değil o ay içinde olanları hatırlayıp günlüğe yazmak zorunda kalıyordum.Bir nevi beynimi 1 ay öncesine götürüp geri geririyordum :) Yani o zevki ancak 1 ay boyunca sıkı bir tempoda çalışanlar ve bu çalıştıklarını o gün,o saat,o dakikalar içinde deftere aktaranlar bilir :)



Konu buraya nerden geldi anlamadım ama günlüğümü deftere tutmadan önce sanal ortamda bilgisayara kayıt etmeyi denedim.Gerçekten oda güzel bir deneyimdi benim için.O günlükleri sanal ortama kayıt etmemi sağlayan bir site teşvik etmişti beni.O sitede: defterim.net'di.Bu sitede insanlar günlüklerini yazabiliyor,istediklerini paylaşıyorlardı.Ta ki 1 sene öncesine kadar.Çok güzel bir siteydi çok seviyordum orayı ama malesef kapanmıştı.Ve bende bu sitenin kapatılmasından sonra kendime yeni arayışlar edinmeye çalıştım.Ve "diaryone" diye bir günlük tutma programına denk geldim.Onu da çok sevdim ve başladım günlüklerimi sanal ortama kaydetmeye :) İşte böyle de bir sanal ortam macerası olmuştu benim için.Hala okurum o bilgisayarıma kayıt ettiğim günlüklerimi.Çok güzel geliyor bazen insana.Çünkü 1 sene önceki duygularınla 1 sene sonraki duyguların aynı olmuyor.Ve kendi kendine sorabiliyorsun: "Bu günlüğü ben mi yazdım? " diye...



İşte bu deneyimlerden sonra blog açmaya karar vermiştim.Blogumda her yaşanandan sevdiğim şeyleri ekleyecektim.Hatta bunu blog yazmaya başladığım ilk blog yazımda söylemiştim.İlk blog yazımda şu sözler yer alıyordu:



Bu blog'da herkesin uyguladığı yöntemler gibi bende yazılarımı yayınlayacağım ve arkadaşlarla paylaşacağım.Ama ne kadar uzun soluklu bir blog olur orasını bilemem.Bu blog'da belki günlüklerime de yer verebilirim.




İşte bunlardan sonra günlüğümü de yazmayı düşünmüştüm buraya ama nasip olmadı.Çünkü ben blogu açtığımda Eylül 2007'di.Ondan sonra ki haftada Dershane'miz açılmıştı ve ben o dershane'ye çoktan kaydolmuştum.Yani bu artık Dershane'ye gitme vaktimin geldiğini gösteriyordu.Yani blog açıyorsun ertesi hafta internetin kapanıyor.Belki de hedeflerimi gerçekleştiremedim ama hala çok memnunum blogumdan.Şu anda açık olan internetimle hiç olmazsa aklımdaki fikirlerimi,duygularımı yazabildiğim için çok şükrediyorum.



Bu kadar dolanbaçlı yollardan sonra asıl konuya gelelim :) Konumuz "Bloguna Yazı Yazmayan İnsanlar" dı.Bazen canım hiç istemiyor yazı yazmayı.Bazen de aklıma çok güzel bir konu geldiğinde onu bloguma direk aktaramıyorum.İşte beni en çok üzen durum bu.Zaten İnternetin pek kısır geçtiği şu yaz günlerinde birde ben aklıma gelenleri yazamadığımda yusuf yusuf oluyorum çoğu zaman :) Ama bu yazıyı artık ne şeytan ne de nefsim engelleyebilir.Çünkü yazım dakikalar sonra okunmaya başlayacak.(Umut ediyorum)



Tabi bu sıkıntının belli başlı nedenleri yok değil.En azından yaz aylarındayız ve yaz aylarının en sıcak günlerini yaşıyoruz.Dolayısıyla insanlar tatil yapıyor.Bu sıcaklar beni de etkiliyor ve yazamamamın en büyük sebeplerinden biride bu.Diğer neden her yıl yaz aylarında olduğu gibi uyku düzenimi bu yılda fena halde kaybettim.Yani söylesem belki inanamazsınız ama sabah ezanına kadar oturuyorum,ezandan sonra yatmaya çalıştığımda yatamıyorum ve gündüz vakitlerinde fırsat buldukça ancak o zaman yatabiliyorum.Gözlerim oluyor kan çanağı gibi.Ama olmuyor işte yatamıyorum uykum gelmiyor.Hal vaziyet böyle olunca da konumuzun başlığı gibi bloguma o an yazı yazamıyorum.



Sizde benim gibi blogunuza yazı yazamayan İnsanlardan mısınız ?






Bilmiyorum ama bu adamı çok seviyorum.Gerek kişiliği,gerek söyleyiş tarzı beni çok etkiliyor.Özellikle yaşamı sıkıntılar içinde geçmiş,evden kaçmış ve kaçtıktan sonra annesini kaybetmiş...Ve bunun gibi birçok olay peşini bırakmamış Murat Çam'ın.Evet bu adamın adı Murat.Daha fazla açıklama yapmadan biyografisini yazmak istiyorum.İsteyenler bu adamın kim olduğunu öğrenebilirler.İşte Hayatı:



1980 Trabzon doğumludur.1999'da Liseyi bitirdikten sonra eğitimini devam ettirme amacıyla Hollanda'ya gitmiştir...Burada tanıştığı yabancı arkadaşları sayesinde müziğe ilgi duymuştur.. Hobi olarak ilgilendiği müziği 2002 yılında ses mühendisliği okuluna giderek profesyonel bir uğraş haline getirmiştir..2004'de sona eren eğitiminden sonra 2004 yılının başında Hollanda'nın ilk Türk music company'si olan Mtrecordz'u kurmuştur.2004 yılının şubat ayında ilk solo albümü Yeraltı Kanıyor'u çıkarmıştır.Bu tarihten sonra company'e katılan diğer arkadaşların müzik tarzının farklı olmasından dolayı companynin ismini değiştirip Mtrecordings yapmıştır.2004 yılının mayıs ayı sonunda başladığı Arka Sokak ve Tolga Tuncer projelerini 2004'ün eylül ayına yetiştirmiş ve piyasaya çıkarmıştır. Böylece 2004 yılında Mtrecordingsden 3 albüm piyasaya çıkmıştır.2005 yılında ise bütün enerjisini İnternet reklamlarına veren MT ağustos 19'da 10 şarkılık ÇALINTI BEATLER, KÖTÜ MİXLER VE TEYYİP,14 eylülde 12 şarkılık RAP GÖKTEN İNEKLERE ZEMBİLLE İNERSE,10 ekimde8 şarkılık AĞLAYAN BİR PALYAÇO ve son olarak da 20 aralık 2005 tarihinde yine 8 şarkılık FiN isimli bir albüm çıkarmıştır..Şu an Hollanda'da r-verb ve Arka Sokak'ın albümleriyle ilgilenen Mt bandrollü albüm için de Türkiye'de ki girişimlerini arttırmıştır...
Malumunuz Türkiye'de yaz ayı erken geldi ve kendisini aşırı bir şekilde hissettirmeye başladı,hem de fazlasıyla :) Şu günlerde insanın ne dışarıya çıkıp gezesi geliyor ne de başka türlü etkinlikler...Tek yapabildiğimiz şey bilgisayar başında ya oyun oynamak oluyor ya da vakit geçirmek için değişik sitelere girmek oluyor.Hal böyle olunca da değişik siteleri bulmak biraz zor oluyor ya da zor demeyelim belli başlı sitelerin dışında diğer siteleri unutabiliyoruz.Bende bu unuttuğumuz ya da daha önce hiç girmediğiniz siteleri biraz derlemeye çalıştım ve şöyle bir liste oluşturdum.Eğer canınız bilgisayar başında fena halde sıkılıyorsa,yapacak bir şeyiniz kalmadıysa bu sitelere girerek biraz olsun stres atabilir veya canınızın sıkıntısını giderebilirsiniz.İşte can sıkıntınıza derman olabilecek bazı siteler:





1-Site: limk.com
Site Açıklaması:Limk'in "boş zaman geçirgeci" şeklindeki saloganı, "boş zamanlarda girilecek siteler" listesine eklenmesi için yeterli bir sebep.Boş zamanlarınızı öldürmek ya da değerlendirmek için ziyaret edebileceğiniz binlerce eğlenceli ve öğretici link mevcut.
Site Açıklaması: Siteye girdiğiniz videoların her bölümü 10-15 dakikadan ibaret Teknosohbet.TV programlarının hepsi site üzerinden izlenebiliyor.Teknoloji ve geyik muhabbeti bir araya gelince neler oluyor görmek isterseniz Teknosohbet.TV'yi takip etmenizi öneriyorum.
Site Açıklaması: Müziksiz yaz olur mu hiç? TTNet ADSL aboneleri,abonelik türlerine göre TTnet müzik servisinden ücretsiz olarak yararlanabiliyor.TTnet müzik arşivinde yaklaşık 84 bin Türkçe şarkı bulunmakta.


4-Site: e-kolay oyun
Site Açıklaması: Yaz sıcaklarının sıkıntısını üzerinizden atmak için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri de oyun oynamak.E-kolay oyunda herhangi bir dosya indirmenize gerek kalmadan,internet üzerinden oynayabileceğiniz yüzlerce tek kişilik oyun bulabilirsiniz.


Site Açıklaması: Yaz tatilini bir programlama dili öğrenmek,sektörel bir yazılımda kendinizi geliştirmek ya da web tasarımı,web programlama gibi belli başlı alanlara yönelmek için değerlendirebilirsiniz.Bedavasiteyapmak.com'da bu alanlar için alternatif bir site.


Bunlar gibi hiçbir siteye girmeyeceğim diyorsanız da oturun ders çalışın,test çözün,kitap okuyun :)


















-İnsan Kimdir ?

Yeryüzünde yaratılanların en şereflisidir insan.Diğer varlıklardan daha şanslı,diğer varlıklardan daha merhametli,diğer varlıkların yapamadığı şeyleri yapandır İnsan.Bizlerde insan olduğumuza göre birçok şeyden birçok varlıklardan daha şanslıyız.Peki bu kadar şanslı bu kadar üstün olmamıza sebep nedir?Ya da şöyle soralım:Bu kadar üstünken ne kadar şükrediyoruz?

1.sorunun cevabı:Bu kadar üstün olmamıza sebep olan kişi Efendimiz Hz.Muhammed(s.a.v)'dir.O olmasaydı alemlerin Rabbi bizleri de yaratmazdı zaten.İşte bu kadar üstün bu kadar yüce olmamızın sebebi Efendimiz(s.a.v)'dir.

2.sorunun cevabı ise:Bana kalırsa yeterli şekilde şükredemiyoruz.Hemde hiç denecek kadar az.Bunun türlü türlü nedenleri var.Belki de bunu açıklamak kafamızdaki tüm soru işaretlerini bir anda kaldırabilir.

İnsanın Değeri Ne Kadardır?

Hemen söyleyeyim.Bir insanın değeri malesef ki sadece ama sadece 1 kurşun kadar.Evet yanlış duymadınız sadece bir kurşun kadar.Peki kurşun piyasada ne kadar?Kurşun piyasada 1 YTL.O zaman demek oluyor ki bir insanın değeri sadece 1 YTL.Ne kadar acı bir durum değil mi?İnsan dediğimiz o en şerefli varlık alıyor eline tabancayı dayıyor kafasına takkkkkk.Evet bir insanı öldürmeye yetiyor 1 kurşun.İnsanımızı bu noktaya getiren şey nedir dostlarım? Önceden böylemiydik?Şimdi işte bu durumdayız.Peki yarın ne olacağız?


Belki de çok düşündürücü bir yazı yazdım farkındayım ama bugün gittiğim Cuma namazındaki müftü efendi düşündürdü benide.Allah ondan razı olsun.Biraz içimi dökmeme vesile oldu.Sizlerden ricam bu soruları biraz düşünün ve kendinizi biraz sorguya çekin.Biliyorum konuyu baştan beri çok dağıttım ama bu gibi felsefi konuları anlatmak başka türlü olmuyor.Hakkınızı helal edin...




Her türlü dosyalarınızı 5 GB'a kadar saklamanıza imkan veren Divshare yeni arayüzü ile beni çok şaşırttı.En çok güvendiğim veri depolama sitelerinin başında yer alan divshare bugün ilk defa gördüğüm yeni arayüzüyle kendini biraz daha geliştirmiş.Yeni arayüzü gerçekten güzel olmuş.Farkı sizlerde görmeniz için tıklamanız yeterli :) Yalnız tıklamadan önce de üye olmanız gerekli :)
Günümüzde artık herkes bir blog açıyor.Türkiye'de bu sayı gittikçe artıyor.Mesele Türkiye olunca her telden blog bulmak mümkün.Çok iyi bloglarda var, aksine berbat bloglarda bir o kadar çok malesef.Bende bu konuya değinmek için kendi kafamda biraz madde sıraladım ve bunları buraya yazmak istedim.Bu maddeler tamamen kendime aittir.Bunları çoğaltmak mümkün.Sizde görüşlerinizi yazabilirsiniz.İşte iyi bir blogger olmak için maddeler:



  • Öncelikle herkesten farklı bir tema kullanmaya bakın.Çünkü bir okurun her blogda aynı temayı görmesi usanç verebilir.

  • Eğer elinizde imkan varsa blogspot ya da wordpress uzantılı bloglarınızı alanadına geçirin.Böyle olunca değeriniz daha çok artıyormuş.

  • Seçtiğiniz tema çok ahım şahım birşey olmasın.Göze hoş gelsin ve de biraz sade olsun.Bu zamanla hem okuru blogunuza alıştıracaktır hemde sizi devamlı yazı yazmaya teşvik edecektir.Ve birde sık sık tema değiştirmeyin.(Mecbur kalmadıkça)

  • Her blog yazarı zamanla geliştiğini görerek reklam yayınlama zorunluluğu hisseder.Bu gelir için de olabilir,istek meselesi de olabilir.Yalnız reklam yayınlarken reklamlarınızı okurun gözüne sokacak kadar kötü yerleştirmeyin.Birçok blog yazarı Google Adsense'yi tercih eder.Sizlerde bunu tercih edebilirsiniz ama bunu temanızın rengine,uyumuna vs.. özen gösterin.Okur çok reklamlı blogları sevmez.

  • Blogunuzun "Anasayfa"sında çok yazı göstermeyin.Bu okuru fazlasıyla sıkar.Kimi bloglarda anasayfada 50 yazı görmek mümkün.Siz siz olun böyle bir şey yapmayın.Anasayfa'da en fazla 8 yada 9 yazı gösterebilirsiniz.Ama 9'dan fazla göstermemeye dikkat edin.

  • Blogunuzu her zaman güncel tutmaya bakın.Çünkü güncel olmayan blogları ne okur sever ne de Google gibi ünlü servisler :)

  • Blogunuzu ağır kılan servislerden arındırın.Mesela çok ağır yükleniyorsa temanız bunun iki nedeni vardır:Ya çok fazla video yüklemişsinizdir,ya da çok fazla servis kullanmışsınızdır.Yani blogunuz yüklenirken firefox'da sol alt köşede belirtir."İmageshack bekleniyor,İmageshack konumundan veri aktarılıyor.."vs...

  • Çok popüler olmak istiyorsanız blogunuzu herkese tanıtın,elinizden gelen her şeyi yapın.Mesela;Blogunuzun isim baskılı tişörtünü yaptırın,Blogunuzun ismini her yere yazın;tahtaya,sıraya,masaya...

  • Yine popüler olmak için internetten bir sürü arkadaş edinmeye çalışın,bol bol link değişimi yapın,her türlü eklediğiniz konuları sosyal imleme sitelerine de ekleyin.Bu popülerliğinizi bayağı bir arttıracaktır.

Şimdilik aklıma bunlar geliyor.Dediğim gibi bunları çoğaltabilirsiniz.Yazının içinde özellikle sonlara doğru esprili bir şekilde yaklaşmaya çalıştım.Her maddeyi ciddiye almayın :)


Allah'ım İnanamıyorum.Odam ilk defa böyle soğuk bir yaz yaşıyor :) Daha birkaç gün öncesine kadar 34.2 °C'ken birden bire 25.9 °C'ye düştü :) Allah'ım sana şükürler olsun Yarabbi.O kadar dua etmiştim ki bizi bu sıcaklardan kurtar diye;sonunda dualarımı kabul etti yüce Yaradan.Malumunuz Güneydoğu Anadolu Bölgesinin en sıcak illerinden birisi olan G.antep'de oturduğumuz için,hele de ilçesinde olduğumuz için havalar bu kadar sıcak.Bu fotoğrafı ayın 1'inde çekmiştim.Ve o günden bu yana çok şükür havalar epey güzel :) (nazarım değmesin) İşte bu şekilde sizlerin de bilmesini istedim.Havalar küresel ısınmadan dolayı gittikçe her sene sıcaklaşıyor.Bu yüzden herkes bilinçli olmalı.Bilinçli olmayanların cezasını zaten çekiyoruz.Yukarıdaki fotoğrafa iyi bakın arkadaşlar bir daha böyle serin olmayabilir bizim buralar.Ama gerçekten ne gündü o gün.Ellerim donmaya yüz tutmuştu :) ,Bilgisayarım ilk defa 4 bölümüde ateş olmamıştı :) ,modemim her zamankine göre daha az ısınmıştı :) ,Ses sistemimden ilk defa koku gelmiyordu...Ve daha birçok şey.Allah'ım sana tekrardan şükürler olsun.
Biliyorum lafı dağıttım ama napayım elimde değil havalar birden anormal olmaya başladı burada :) Önce sıcaktan şikayet ediyordum,şimdi soğuktan :) İşte biz İnsanoğlu böyle nankörüz.Hiçbir şeyi beğenemiyoruz.Yaz geldiğinde kışı,Kış geldiğinde Yazı istiyoruz.Bu kadar da olmaz ki :) Neyse çok anlattık bir olayı.Resmin üzerine tıklayarak daha büyük halini görebilirsiniz.Tekrardan şükürler olsun bu sıcak günlerde :) ...