
Fenerbahçe'mizin yeni sezondaki formaları görücüye çıktı.Bir Fenerbahçe'li olarak bu haberi vermekten gurur duyuyorum :) Formalar gerçekten çok güzel yapılmış.Geçen sene en beğenilen forma çubuklu forma idi.Bu senede Celtic'in formasındaki yan çubuktan esinlenerek o tasarım Fenerbahçe formalarıyla özdeşleştirilmiş adeta.Formaların bu şekilde olacağını Dershane'ye giderken duymuştum ve o zamandan beri bekler olmuştum :) Nihayet Fenerbahçe'mizin yeni formaları çıkmış.Almak nasip olur mu bilmem ama çok sevdiğimi söyleyebilirim.Neyse daha fazla uzatmadan formaların resimlerini ekleyeyim.İşte Fenerbahçe'nin yeni sezonda giyeceği formaları:
O kadar fanatik değilimdir ama fenerbahçe formalarını oldum olası sevmişimdir.Bu sezon Fenerbahçe'den başarı bekliyorum ama kısmet.İnşallah başarılı olur yeni sezonda...
Bugün sizlere Blogger temalarının en yenilerini tanıtmaya çalışacağım.Wordpress'e tema bulmak çok kolaydır ve de çok hoş temaları vardır Wordpress'in ama Blogger için geçerli değil bu söylediğim.Blogger'ın bence tek eksik yanı tema çeşitinin çok az olması.Onun dışında tüm özelliklerini beğeniyorum ben şahsen.Piyasada pek çok tema üreten site olmasa da bazıları bu işi çok iyi yapıyor.Bende bu adresleri ve yaptıkları temaları göstereceğim.Temaların ayrıntılarına resimlerinin üstüne tıklayarak bakabilirsiniz.
Şimdilik bu kadar arkadaşlar.İlerde yeni çıkan tema olursa buradan tekrar yayınlarım.Umarım beğenirsiniz.Selametle...

UEFA Intertoto Kupası 3. Tur rövanş maçında Aston Villa, evinde Danimarka ekibi Odense ile karşı karşıya geldi. 2-2 biten ilk maçın rövanşında İngiliz ekibi 51. dakikada Young'la bulduğu golle sahadan 1-0 galip ayrıldı ve turu geçen taraf oldu.
Bu arada maçın 15. dakikasında defans oyuncusu Bouma, Djemba Djemba ile girdiği ikili mücadelede yerde kaldı ve sağ bileği döndü.
Futbolcunun Premier Lig'in ilk haftasında sahaya çıkmasının zor olduğu belirtiliyor.

Bugün arşivimdeki fon müziklerden 18 tanesini sizlere sunuyorum.Fon müzik benim için çok şey ifade ediyor.Bazı anlarımda beni öyle rahatlatır ki o müziklerde bulurum huzuru.Sinirlendiğim zaman sinirimi yatıştıran şeylerden biriside arşivlerimde bulunan fon müziklerimdir.İşte bende o müziklerden size sadece 18 tanesini sunacağım.
Bir zamanlar çok aramıştım internetten ama biliyorsunuz siteler herşeyi karşılık için yapmaya başladığı için internetten bir türlü bulamamıştım.Onun yerine gittiğim internet kafeler sağolsun oradan birçoğunu bulmuştum :) Neyse daha fazla ellerimi yormadan şarkıların resimlerini ve indireceğiniz linki yazayım :) İşte indireceğiniz link ve resimi :
Bu indireceğiniz şarkıların listesi:
Buda 18 adet fon müziğinin indirme adresi:Tamamen kendi uploadımdır.Eğer beğenirseniz arşivimden tekrar yenilerini ekleyebilirim...
Tıklayın.

Yeni bir oyun sitesi buldum arkadaşlar :) Bu sitenin adı OfficeGameSpot Bir çoğumuz ne kadar olgun olsak da bazen internet sitelerinden ilgi çekici oyunları halen oynarız :) İşte bu sitede o ilgi çekici oyunlara benzer oyunların olduğu site.Ben en çok Bubble Buster oyununu sevdim :) Bu oyunun bir değişiğini Pardus 2007'de oynamıştım.Site aslında değişik bir kategori ile oluşturulmuş.Hem aylara göre oyunlar var hemde normal kategori oyunları var; spor,savaş,aksiyon,puzzle,yarış,klasik vs.vs... Birde sayfanın en altında Klasik oyunlar başlığı altında Pacman var.Bu oyunu bir zamanlar Televizyona takılan ataride nasılda oynardım :) Yemeğimi bile yemez,o oyuna dalıp giderdim :) Neyse sizde biraz stres atmak ya da biraz gülümsemek istiyorsanız siteyi gezebilirsiniz... Site: OfficeGameSpot

2008 ÖSS'nin açıklanmasından sonra sınavı kazanan öğrenciler için tercih klavuzu yayınlandı.Her ne kadar benim işime yaramayacaksa da diğerlerinin işine yarayacaktır.Ben hala hayırlısı olsun diyorum tekrar hazırlanıp bu sefer kazananlardan oluruz inşallah.Olmayacak diye birşey yok inanan başarır.Zaten Cenab-ı Allah şöyle diyor: "Zenginliği istediğime,İlmi ise isteyene veririm" İnşallah bizde isteyelim,inanalım,hakkını vererek çalışalım en azından kazanamazsak bile vicdanımız rahat olur.Neyse işte 2008 ÖSYM'nin tercih klavuzları:
GENEL BİLGİLER
TABLO 3A
TABLO 3B
TABLO 4
TABLO 3A, TABLO 3B VE TABLO 4′TE YER ALAN YÜKSEKÖĞRETİM PROGRAMLARININ KOŞUL VE AÇIKLAMALARI
TABLO 5
TABLO 5′TE YER ALAN YÜKSEKÖĞRETİM PROGRAMLARININ KOŞUL VE AÇIKLAMALARI
TABLO 6A
TABLO 6B
TABLO 6C
TABLO 7
TABLO 8
YÜKSEKÖĞRENİM KREDİ ve YURTLAR KURUMUNA (YURT-KUR) AİT BAŞVURU FORMU NASIL DOLDURULACAKTIR?YURT-KUR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN YÜKSEKÖĞRENİM GENÇLİĞİNE HİZMETLERİ
2007-2008 ÖĞRETİM YILI YURT-KUR BAŞVURU FORMU
DUYURULAR
TÜBİTAK 2205-YURT İÇİ LİSANS BURS PROGRAMI DUYURUSU
POLİS AKADEMİSİ BAŞKANLIĞI GÜVENLİK BİLİMLERİ 2008-2009 AKADEMİK YILI GİRİŞ ŞARTLARI
POLİS AKADEMİSİ BAŞKANLIĞI POLİS MESLEK YÜKSEKOKULLARI 2008-2009 AKADEMİK YILI GİRİŞ ŞARTLARI
2007-2008 ÖĞRETİM YILINDA ÖRGÜN ÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN ÖDEDİKLERİ KATKI PAYLARI VE İKİNCİ ÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN ÖDEDİKLERİ ÖĞRENİM ÜCRETLERİ
ÜNİVERSİTELERİN İNTERNET ADRESLERİ
Herkese Allah başarı versin inşallah.Dua etmeyi unutmayın...

Evet arkadaşlar uzun zamandan beri yapmaya daha doğrusu almaya çalıştığım alan adını nihayet alabildim çok şükür.Çoğu zaman denemiştim ama bir türlü yapmayı becerememiştim İşte en sonunda bugün de bir deneyelim dedik ve farklı bir yöntemle alabildik bu alan adını.Sağolsun gökhan kardeşim ısrar etti de almayı başardık.Tabi gökhan kadar aradığım müşteri hizmetlerinin de katkısı büyük.Alan adını İHS'den aldım.1 yıllık alan adına 10 YTLyatırdım PTT'ye.
Bana göre çok ucuz keşke 2 yıllık alsaymışım diyorum.Ben öylesine olur mu acaba diye denerken 1 yıllık seçmişim.Neyse 1 yıl sonra tekrar alırız inşallah.Çok mutlu ve de çok mesut oldum Sadece isim değişiyor adres satırında ama bir hava yaratıyor ki sormayın gitsin
En azından şöyle bir durum ortaya çıkmıyor.Mesela önceden birilerine benimde sitem var dediğimde şöyle derlerdi:
"Ver bakayım sitenin adresini nasıl bir şeymiş"
"Tamam veriyorum. enesilhan.blogspot.com"
"Nee! spot ne? ürün felan mı satıyorsun"
"Ne ürünü ya site işte beğenemedin mi"
İşte artık bu türlü sıkıntılardan kurtuldum çok şükür.Artık yeni bir alan adım var.Hayırlı olması temennisiyle...
Bloglarını alan adlarına geçirmek isteyenler olursa ihs için anlatım var nasıl yapıldığına dair.Gökhan kardeşim detaylı bir şekilde anlatmış.Bakmak isteyenler buraya tıklayabilir.

Çoğu zaman düşünürüm de acaba aklımdakilerini neden o an için bloguma geçiremiyorum diye? Blog aslında gerçekten güzel bir nimet tabii yararlanmasını bilenler için.Geçen sene dershanemin başlamasıyla birlikte günlük tutmaya başlamıştım.Ne güzel günü gününde yazardım.Ama şöyle 2-3 ay geçtikten sonra günden güne yazdığım günlükler haftaları bulmaya başladı;yani artık günden güne değil de haftadan haftaya yazmaya başlamıştım.Bu duruma çok üzülmüştüm "Allah'ım ne olursun şunu günden güne yazmayı tekrar nasip et" diye dua bile etmiştim.Ama o ne şeytan ki onu bile engelledi.Keşke bunla da kalsaydı.Ben günlüğümün haftaya kalmasına üzülürken 2 hafta da bir yazmaya başladım sonra.Aman Allah'ım bu kadar aciz olamazdım.Bu tembellik devam etti ve artık günlük değil aylık yazıyordum :)
Neyse aylık yazmakta bir yerden sonra tat veriyordu bana.Çünkü artık günlük değil o ay içinde olanları hatırlayıp günlüğe yazmak zorunda kalıyordum.Bir nevi beynimi 1 ay öncesine götürüp geri geririyordum :) Yani o zevki ancak 1 ay boyunca sıkı bir tempoda çalışanlar ve bu çalıştıklarını o gün,o saat,o dakikalar içinde deftere aktaranlar bilir :)
Konu buraya nerden geldi anlamadım ama günlüğümü deftere tutmadan önce sanal ortamda bilgisayara kayıt etmeyi denedim.Gerçekten oda güzel bir deneyimdi benim için.O günlükleri sanal ortama kayıt etmemi sağlayan bir site teşvik etmişti beni.O sitede: defterim.net'di.Bu sitede insanlar günlüklerini yazabiliyor,istediklerini paylaşıyorlardı.Ta ki 1 sene öncesine kadar.Çok güzel bir siteydi çok seviyordum orayı ama malesef kapanmıştı.Ve bende bu sitenin kapatılmasından sonra kendime yeni arayışlar edinmeye çalıştım.Ve "diaryone" diye bir günlük tutma programına denk geldim.Onu da çok sevdim ve başladım günlüklerimi sanal ortama kaydetmeye :) İşte böyle de bir sanal ortam macerası olmuştu benim için.Hala okurum o bilgisayarıma kayıt ettiğim günlüklerimi.Çok güzel geliyor bazen insana.Çünkü 1 sene önceki duygularınla 1 sene sonraki duyguların aynı olmuyor.Ve kendi kendine sorabiliyorsun: "Bu günlüğü ben mi yazdım? " diye...
İşte bu deneyimlerden sonra blog açmaya karar vermiştim.Blogumda her yaşanandan sevdiğim şeyleri ekleyecektim.Hatta bunu blog yazmaya başladığım ilk blog yazımda söylemiştim.İlk blog yazımda şu sözler yer alıyordu:
Bu blog'da herkesin uyguladığı yöntemler gibi bende yazılarımı yayınlayacağım ve arkadaşlarla paylaşacağım.Ama ne kadar uzun soluklu bir blog olur orasını bilemem.Bu blog'da belki günlüklerime de yer verebilirim.
İşte bunlardan sonra günlüğümü de yazmayı düşünmüştüm buraya ama nasip olmadı.Çünkü ben blogu açtığımda Eylül 2007'di.Ondan sonra ki haftada Dershane'miz açılmıştı ve ben o dershane'ye çoktan kaydolmuştum.Yani bu artık Dershane'ye gitme vaktimin geldiğini gösteriyordu.Yani blog açıyorsun ertesi hafta internetin kapanıyor.Belki de hedeflerimi gerçekleştiremedim ama hala çok memnunum blogumdan.Şu anda açık olan internetimle hiç olmazsa aklımdaki fikirlerimi,duygularımı yazabildiğim için çok şükrediyorum.
Bu kadar dolanbaçlı yollardan sonra asıl konuya gelelim :) Konumuz "Bloguna Yazı Yazmayan İnsanlar" dı.Bazen canım hiç istemiyor yazı yazmayı.Bazen de aklıma çok güzel bir konu geldiğinde onu bloguma direk aktaramıyorum.İşte beni en çok üzen durum bu.Zaten İnternetin pek kısır geçtiği şu yaz günlerinde birde ben aklıma gelenleri yazamadığımda yusuf yusuf oluyorum çoğu zaman :) Ama bu yazıyı artık ne şeytan ne de nefsim engelleyebilir.Çünkü yazım dakikalar sonra okunmaya başlayacak.(Umut ediyorum)
Tabi bu sıkıntının belli başlı nedenleri yok değil.En azından yaz aylarındayız ve yaz aylarının en sıcak günlerini yaşıyoruz.Dolayısıyla insanlar tatil yapıyor.Bu sıcaklar beni de etkiliyor ve yazamamamın en büyük sebeplerinden biride bu.Diğer neden her yıl yaz aylarında olduğu gibi uyku düzenimi bu yılda fena halde kaybettim.Yani söylesem belki inanamazsınız ama sabah ezanına kadar oturuyorum,ezandan sonra yatmaya çalıştığımda yatamıyorum ve gündüz vakitlerinde fırsat buldukça ancak o zaman yatabiliyorum.Gözlerim oluyor kan çanağı gibi.Ama olmuyor işte yatamıyorum uykum gelmiyor.Hal vaziyet böyle olunca da konumuzun başlığı gibi bloguma o an yazı yazamıyorum.
Sizde benim gibi blogunuza yazı yazamayan İnsanlardan mısınız ?


Yeryüzünde yaratılanların en şereflisidir insan.Diğer varlıklardan daha şanslı,diğer varlıklardan daha merhametli,diğer varlıkların yapamadığı şeyleri yapandır İnsan.Bizlerde insan olduğumuza göre birçok şeyden birçok varlıklardan daha şanslıyız.Peki bu kadar şanslı bu kadar üstün olmamıza sebep nedir?Ya da şöyle soralım:Bu kadar üstünken ne kadar şükrediyoruz?
Belki de çok düşündürücü bir yazı yazdım farkındayım ama bugün gittiğim Cuma namazındaki müftü efendi düşündürdü benide.Allah ondan razı olsun.Biraz içimi dökmeme vesile oldu.Sizlerden ricam bu soruları biraz düşünün ve kendinizi biraz sorguya çekin.Biliyorum konuyu baştan beri çok dağıttım ama bu gibi felsefi konuları anlatmak başka türlü olmuyor.Hakkınızı helal edin...

Her türlü dosyalarınızı 5 GB'a kadar saklamanıza imkan veren Divshare yeni arayüzü ile beni çok şaşırttı.En çok güvendiğim veri depolama sitelerinin başında yer alan divshare bugün ilk defa gördüğüm yeni arayüzüyle kendini biraz daha geliştirmiş.Yeni arayüzü gerçekten güzel olmuş.Farkı sizlerde görmeniz için tıklamanız yeterli :) Yalnız tıklamadan önce de üye olmanız gerekli :)
